Somer Sivrioğlu: Bizim sektörde öğretmenlik sadece sertifikayla olmuyor

Hayatımıza dokunan tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım’ını sevgi ve saygıyla kutluyorum. Ben de mutfak serüvenime büyük katkıları olan öğretmenlerimden bahsetmek istiyorum.

Bu özel günde, benim hayatıma dokunan dört öğretmenden bahsetmek istiyorum. İlkinin mutfakla ve yemekle pek alakası olmadığından bende yeri büyük olsa da biraz kısa geçeceğim ama onun adını anmadan bu yazıyı yazmak istemedim. Özel Moda Lisesi’nde zor geçen ergenlik, ders haricinde her şeye çalışan kafa ve Fenerbahçe tutkusu beni başarılı bir öğrenci olmaktan alıkoydu. Bu dönemde pek çok öğretmen beni kayıp bir öğrenci olarak görürken okulun en sert öğretmeni olarak bilinen efsanevi edebiyat öğretmeni Gaye Barlas Hocam, her iyi öğretmenin yapması gerektiği gibi kolayı değil, zoru seçti ve beni okulun en prestijli kulübü olan kültür ve edebiyat topluluğuna aldı. Onun bana olan güveni, tatlı-sert yaklaşımı, ilmek ilmek işlediği Atatürk ve edebiyat sevgisi özgüvenimi kazanmama ve özümdeki ben olmama belki de en büyük faydayı sağladı. Sanatın ve kültürün hayatımda bu kadar önemli yeri olmasının en büyük sebebi olan Gaye Hoca’yı 4-5 yıl önce kaybettik. O yüzden bu satırlar dile getirilememiş bir minnetin gecikmiş ifadesidir.

Öğretmenliğin sertifikayla değil, yürek ve bilgiyle olduğunu gösteren ve benim mutfak serüvenime farklı katkıları olan üç öğretmenimle devam etmek istiyorum…

Bizim sektörde öğretmenlik sadece sertifikayla olmuyor

KARAKTERİM DE PİŞTİ

İlki Ayberk Çölok. Ayberk Abi, üvey babam Altın Pınar’ın en yakın dostu ve Ankara Sanat Tiyatrosu başta olmak üzere Türk tiyatrosunun unutulmaz devlerinden biri. Ben Ayberk Abi’yle Ankara’da okurken tanıştım. Evden ayrı kaldığım için genellikle okul harçlığımı yemek yerine içmeye ayırıp parasız kaldığımda, haftada bir yemek yemeye onun evine giderdim. Aslında basit gibi gözüken bu öğle yemeğinde pişen sadece yemek değil, aynı zamanda benim karakterimdi. Ayberk Abi en iyi pürenin sarı, nişastalı ve eski patatesten yapıldığını anlatırken diğer taraftan Descartes’ın öğretilerini; domatesin kabuğunu çıkarmanın kısa yolunu gösterirken Nâzım Hikmet’i ve o küçük ama düzenli mutfağında insan olmayı öğretti bana. Yemek yaparken toplama organizasyonunu, tadı-tuzu-mevsimselliği, iyi yemek yapan bir erkeğin çekiciliğini ve yemek yapmanın keyfini ilk ondan öğrendim.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Mine Ataman: Tavuk fiyatlarının sebebi

Nisan ayı enflasyonu yüzde 3,18 yıllık enflasyon yüzde 69,8...

Prof. Dr. Dilek LEBLEBİCİ TEKER: Yeşil dönüşüm

Belki çoğumuz farkında değiliz ancak çoktan kapımızı çalmış olan...

Üretim Planlamasında Turunçgil Yol Haritası TURUNÇGİL Çalıştayı! MERSİN

https://www.youtube.com/live/ImKuBbWx6Qc?feature=shared Mersin'de "Turunçgil Çalıştayı" başladı Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ahmet...

Buğday ve arpa alım fiyatı öncesi satış fiyatı açıklandı! TMO buğday fiyatında 450 lira artışa gitti!

TMO MAYIS AYI HUBUBAT SATIŞ ESASLARI AÇIKLANDI Ekmeklik buğday, arpa,...