Son yıllarda Çin’in tarım ürünleri, sarımsak ve kestanenin ardından şimdi de ceviz ile gündemde. Daha önce Amerika ve Şili’den ithal edilen cevizlere, 2021 itibariyle Çin de eklendi.
Fiyat-maliyet hesabı yapan sanayici yerli ceviz yerine ABD, Şili ve Çin’den ithal ürünü tercih ediyor. Buraya kadar her şeyin serbest piyasa şartlarına göre normal olduğunu vurgulayan sektör temsilcileri EKONOMİ’ye yaptıkları açıklamada, Çin cevizinin menşei belirtilmeden yerli ceviz diye iç piyasada satılmasının haksız rekabet yarattığını söylediler. Ulusal marketlerde ABD ve Şili’den ithal edilen cevizlerin menşei belirtilerek satıldığını vurgulayan yetkililer, Çin cevizinin pazar tezgâhları ve market rafl arında ‘Maraş cevizi’ adı ile satılmasının tüketiciyi aldattığını ve haksız rekabet yarattığını belirttiler. Üreticide cinsine ve kalitesine göre kilosu 140-160 lira, tüccarda 170-190 TL olan yerli kabuklu cevizin perakende de fiyatının 240- 300 TL arasında değiştiğini vurgulayan yetkililer, ABD ve Şili’den ithal cevizler 170- 180 TL bandında satılırken Çin cevizinin 250-300 liradan satılmasından rahatsız.
Fiyat avantajına rağmen kalite endişesi var
Ceviz Üreticileri Derneği Başkanı Ömer R. Ergüder, baklava ve diğer geleneksel tatlılarda maliyet avantajı nedeniyle Çin cevizini tercih ettiklerini söyledi. Türkiye’ye ABD ve Şili’den kilosu 4 dolara ceviz geldiğini belirten Ergüder, Çin cevizinin maliyetinin kilo başı 1,5 dolar daha ucuz olduğunu söyledi. Ergüder, “Çin cevizi, Amerika ve Şili’den gelen chandler tipi cevizlere göre tat olarak geri. Çin cevizi yerli olanlara benziyor ancak rengi biraz daha beyaza yakın ve yağ oranı düşük. Yerli cevizlerin kabukları ise genellikle daha kalın” diye konuştu.
Yerli üretici desteklenmeli
Dünya ceviz pazarında Çin’in yıllık 1.5 milyon tonluk üretimiyle lider konumda olduğunu ifade eden Ergüder, ikinci sırada 750 bin tonla Amerika’nın üçüncü sırada ise 160-180 bin ton üretimle Şili’nin geldiğini söyledi. Türkiye yaklaşık 50 bin tonluk üretimiyle oldukça geride kaldığının altını çizen Ergüder, yıllık 160-170 bin tüketimi olan Türkiye’nin üretiminin 2 katından fazlasını ithalatla karşıladığını kaydetti.