Tarımda su kıtlığını aşmak için bilinçli sulamaya odaklanılmalı

Türkiye’de tatlı suyun yüzde 73’ü tarımda kullanılıyor. Artan nüfusla birlikte kişi başına düşen kullanılabilir yıllık su miktarının 2050’de 1.069 metreküpe kadar düşmesi bekleniyor. Türkiye’nin su kıtlığı çeken bir ülke durumuna geleceğini gösteren bu veriler, tarımda akıllı su yönetimine ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor.

Artan nüfusla birlikte Tür­kiye’de kişi başına düşen kullanılabilir yıllık su miktarının 2030 yılında 1.200, 2040 yılında 1.116, 2050 yılında ise 1.069 metreküpe kadar düş­mesi bekleniyor. Bu rakamlar, Türkiye’nin su kıtlığı çeken bir ülke durumuna geleceğini gös­teriyor.

Bununla birlikte, Türki­ye’de her bir nehir havzası kendi içerisinde farklı dinamiklere ve öncelikli sorunlara sahip. Türki­ye’de 25 ana nehir ve kollarının oluşturduğu su toplama havza­larına nehir havzası deniyor. Ne­hir havzalarında yıllık kişi başı­na düşen su miktarlarına bakıl­dığında sadece dokuz havzada su stresi yaşanmadığı görülüyor.

Bunlar Batı Akdeniz, Antalya, Batı Karadeniz, Doğu Akdeniz, Ceyhan, Dicle-Fırat, Doğu Ka­radeniz, Çoruh ve Aras. Bununla birlikte dört nehir havzası kesin kıtlık riski altında. Bunlar; Mar­mara, Küçük Menderes, Burdur ve Akarçay havzaları şeklinde. Beş havzada su seviyesi kıtlık dü­zeyine gelmiş durumda. Susur­luk, Kuzey Ege, Gediz, Sakarya ve Asi kıtlık seviyesine gelen hav­zalar arasında yer alıyor. Yedi havzada ise su stresi söz konu­su. Söz konusu havzalar arasın­da Meriç-Ergene, Büyük Mende­res, Yeşilırmak, Kızılırmak, Kon­ya Kapalı, Seyhan ve Van Gölü bulunuyor.

Kendini yenileme kapasitesi aşılan havzalara dikkat edilmeli

Havzalardaki akış miktarı ile bu havzalardan faydalanan nü­fus arasında da orantısızlıklar var. Örneğin, ülkemizdeki top­lam nüfusun yüzde 28’i Marma­ra Bölgesi’nde yaşarken, burada­ki havzalar toplam akışın sade­ce yüzde 4’lük kısmını topluyor. Meriç, Ergene, Gediz, Büyük Menderes, Burdur Gölü, Akar­çay, Konya ve Asi Nehri havzala­rında yüzey ve yeraltı suyu kul­lanımı, su kaynaklarının kendi­ni yenileyebilme kapasitesini aşmış durumda.

Bu durum, hav­zalar üzerindeki baskıyı arttıra­rak, doğal ekosistemler üzerinde büyük bir tehdit oluşturuyor. Bu­nunla birlikte, kentleşme, sanayi ve tarımın yoğun olduğu havza­larda, örneğin Büyük Menderes ve Ergene Havzalarında kirlilik sorunundan da söz etmek müm­kün. Eğirdir Gölü, Bafa Gölü, Tuz Gölü, Gediz Deltası, Uluabat Gö­lü, Beyşehir Gölü, Eber Gölü, Burdur Gölü ve Göksu Deltası gi­bi sulak alanlar ise kirlilik baskı­sı altında varoluşlarını sürdür­meye çalışıyor.

Su politikaları değişti fakat hedeflenen nokta halen uzak

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Şişli Belediyesi’ne atanan kayyım, ilçedeki kent lokantalarını kapattı!

Şişli Belediyesi'ne Resul Emrah Şahan'ın tutuklanmasının ardından kayyım olarak atanan...

Bakanlıktan sofralık yumurtayla ilgili yeni karar

Sofralık yumurta ihracatına uygulanan fon kesintisi kilogramda 0,5 dolardan...

40 yıllık süt devi konkordato ilan etti

Türkiye’nin en köklü süt markalarından Koç Gültekin Süt, konkordato...

2024’te zirve yaptı, 2025’te çakıldı! Kakao fiyatlarındaki sert düşüşün nedeni ne?

2024’te arz sıkıntıları nedeniyle tarihi zirveleri gören kakao fiyatları,...