Ekolojiyle ekonomiyi barıştırmalıyız

Elif Ergu Demiral

Kuraklık tehdidi en temel kırılganlığımız. Daha derin drenaj veya su taşımak, daha fazla gübre kullanmak bu konuda sadece bir kısır döngü yaratıyor. Doğru yerde doğru ürünleri yetiştirmeli, topraklarımızı onarmalı ve yeni teknolojilerle genç çiftçileri cesaretlendirmeliyiz.

Tarımda büyük bir dönüşüm yapmamız gerekiyor. Bu yolda uzun zamandan beri sahada çalışan platformlardan biri de Anadolu Meraları. Türkiye’nin farklı bölgelerinde onarıcı tarım uygulamalarını hayata geçiren işler yapıyorlar.

Anadolu Meraları CEO’su Yasemin Kireç ile tarımda gerçekleşmesi gereken dönüşümü konuştuk.

Yasemin Kireç, Koç Özel Lisesi mezunu. Daha sonra sosyoloji ve antropoloji eğitimi aldı. Permakültür, doğal yaşam ve ekoloji konularında kendini yetiştirdi.

Türkiye Permakültür Araştırma Enstitüsü’nde ‘Permakültüre Giriş ve Permakültür Tasarım Sertifikası’ eğitimlerini aldı. 2015 yazında kurumsal hayattan ayrılıp Çanakkale’de Anadolu Meraları uygulama arazisinde eğitime katıldı. Gökçeada ve Çanakkale’de arıcılık yapıyor.

Dönüşüm temelde topraktan başlar

Kaç senedir tarım topraklarında, Anadolu’nun farklı coğrafyalarında proje üretiyorsunuz? 

Anadolu Meraları 2014 yılında Çanakkale Biga’da kuruldu. Biga’da bir uygulama arazisinde onarıcı tarım ve hayvancılık üzerine çalışmaya başladı. Kentten kırsala dönüp öğrendiklerini uygulayarak ilk elden deneyim kazanan eş-kurucularımız, Durukan ve Volkan, deneye yanıla onarıcı bir üretim sistemi ve iş modeli kurmak için çalıştılar. Benim yolum da onlarla bir eğitim sayesinde kesişti. Yıllar içinde tecrübemiz, Biga’daki uygulama arazisinden, küçük ölçekli üretimden ve kolektif çalışmalardan, şirketlerle, birçok farklı partnerle Türkiye’nin bozkır ekosistemlerinde, meralarında, bitkisel üretim yapılan havzalarda ya da aile işletmeciliğiyle bahçecilik yapılan yerlerdeki projelerimize uzandı.

Yasemin Kireç

Anadolu Meraları’nın temel amacını özetler misiniz? 

Odak noktamız ilk bakışta sadece tarım ve hayvancılık gibi gözükse de aslında çok daha fazlası ile ilgileniyoruz. Bugün içinde bulunduğumuz en temel krizleri, giderek artan sosyal sorunları sistemsel bir dönüşümle aşabileceğimize inanıyoruz. Sistem dönüşümünün de en temelde topraktan başlayacağını düşünüyoruz. Bu yüzden ülkemizde ve dünyada her açıdan onarıcı bir yaklaşımın yaygınlaşmasını, her ölçekteki üretimde onarıcı iş modelleri ve yönetim stratejilerinin benimsenmesini amaçlıyoruz. Ekolojiyle ekonomiyi barıştırmanın yolu onarımdan geçiyor. Bu yüzden kamu, özel sektör, uluslararası kuruluşlar da dahil farklı partnerlerle geliştirdiğimiz tüm projelerimizin temel stratejiden operasyonel süreçlere ve üretime kadar giden yol haritasında  sosyal ve ekolojik etkimizi maksimize etmeyi amaçlıyoruz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Verim kaybı yüzde 50’yi buldu: Ayçiçeği üreticisine uyarı

Trakya'da ayçiçeğinde yaşanan kuraklık nedeniyle bazı bölgelerde yüzde 50'lileri...

Anket sonuçlandı: Ekonomistler eylül ayında yüzde 2,09 aylık enflasyon bekliyor

Türkiye İstatistik Kurumu, 3 Ekim Perşembe günü eylül ayı...

Gıda ihracatı sekiz ayda 15 milyar dolara dayandı!

Ağustos 2024’te geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,3...

Hamsi, istavrit ve palamutta mikroplastik

Karadeniz ve Marmara’da ekonomik değeri olan 19 balık türünde...