Arsun bira nazlı şaraba karşı

Şarap Germenlerin umurunda değildi. İçki içmek için üzümlerle birlikte mesai harcamak ve zahmetli bir içkiyle uğraşmak istemiyorlardı. İstedikleri biraydı ve köleleri bunu onlara kolayca hazırlıyordu.

Eski Çağ uygarlıkları yaşadıkları coğrafyanın kendilerine sunduğu olanaklara tutunarak şarap ile bira arasında bir tercih yapmak zorunda kalmışlardı. Peki gerçekten de alkollü bir içki tüketmek istemişler miydi? Aslına bakılırsa bira şaraptan çok daha önce Yakın Doğu’da günümüzden 6 bin, Uzak Doğu’da ise 9 bin yıl öncesinden beri biliniyordu. İki içecek arasında yapımı daha kolay olan biraydı, bir miktar tahıl -genellikle arpa- biraz su, tahılın güneş altında bırakılmasıyla doğal olarak ortaya çıkan bir tür maya bira yapımı için yeterliydi. Bu girdiler her yerde kolayca bulunabileceği için bira da her yerde yapılabilirdi. Buna karşın şarabın ana girdisi olan üzüm ılıman bir iklimde, yarı killi toprakta, çokça emek harcayarak üretilmeli, özenle toplanıp, taşınmalı ve fermente edilmeliydi. Ayrıca bira bir kez mayalandıktan sonra bitene kadar küplerde depolanabilir, kolayca oradan oraya taşınabilir, her zaman el altında olmasına rağmen bozulmadan günlerce kalabilirdi. Yani pek zahmetli bir içecek değildi. Oysa şarap bin bir güçlükle fermente edildikten sonra süzülmeli, hava geçirmeyen küplerde veya bu iş için özel olarak yapılmış sırlı amforalarda hava almadan saklanmalı, uzun yolculuklara çıkarılacaksa bozulmayı önlemek amacıyla küplere deniz suyu katılmalı, içileceği zaman da adabına uygun biçimde sulandırılmalıydı. Kısacası biranın tersine şarap epeyce nazlı bir içecekti…

MEZOPOTAMYA VE MISIR’DA BİRA YAPMAK SIRADAN İŞLERDENDİ

Günümüzdeki batı dünyası bira mayalama yöntemini Mezopotamya ve Mısırlılardan devralmış gibi görünüyor. MÖ 3500’lerde bu uygarlıklarda bira yapmak günlük hayatın sıradan işlerinden birisiydi. Bazı araştırmacılar ise Neolitik dönemden beri bira yapıldığına inanıyor. Hatta teorilerini bir adım daha ileriye götürerek biranın ekmeğin icadından önce karın doyurmak amacıyla tüketildiğini, günün birinde mayalanan bir miktar biranın bir köşede -belki bir ocağın yakınlarında- unutulup sertleştiğini, ekmeğin bu şekilde ortaya çıktığını ileri sürüyorlar. Tam tersi görüşte olanlar ise MÖ 4’üncü bin yılın ortalarında ekmek yapmak için hazırlanmış bir miktar hamurun güneş altında unutulup mayalanması sonucunda biranın tesadüfi olarak ortaya çıktığını söyler. Hangisi doğru olursa olsun bira bir kez ortaya çıktıktan sonra adım attığı her yerde kendisine bir yer edindi!

Eski Mezopotamya’da bira tüketimi.

Günümüzden 5 bin yıl önce bira yapmak Mezopotamyalı ve Mısırlı kadınların günlük uğraşısı haline geldi, yazılı belgeler biranın yemek yapmakla birlikte anıldığını ve belki de bu işin bir parçası olduğunu gösteriyor. Çivi yazılı metinlerde tanrıların da tıpkı insanlar gibi bira içip bazen kafayı bulacak kadar sarhoş oldukları anlatılır. MÖ 1800’lere tarihlenen Ninkasi’ye Övgü adlı şiir bölgede tapınılan bir bira tanrısının kimliğini açıklamanın yanında en eski bira tarifini de içerir. Anlatısı çok daha eski olmakla birlikte MÖ birinci bin yıldan kalma bir metinde Ur Kralı Gılgamış’a haddini bildirmek amacıyla tanrılar tarafından yaratılmış olan Enkidu, kendisine sunulan birayı içip ekmeği yiyince dağlarda sürdürdüğü yabani hayattan uzaklaşıp uygar yaşamın tadını çıkarmaya karar verir, dağları terk edip surların içinde yaşamaya başlar. Öykü çok yönlü bir anlatım gücüne sahip olmakla birlikte burada insan emeğinin bir ürünü olarak biranın uygarlık sembolü olarak yansıtıldığı da açıktır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Akdenizli zeytinyağını eli titreyerek tüketiyor

Kuraklık ve sıcak hava dünyanın en büyük üreticisi İspanya’nın...

6 ayda marketlere zam yağdı

TÜİK’e göre gıda fiyatları 6 ayda yüzde 25.25 arttı....

İrfan Donat: III. Dünya Savaşı çıkarsa gıda cephaneliği hazır mı?

Stratejik tarım ürünlerinin küresel üretim, stok ve ticareti iki...

SUDER: Türkiye’de pet şişelerin kapak rengi suyun çeşit ve içeriğini göstermez

SUDER Yönetim Kurulu Başkanı Yaşabey Kalebaşı, Türkiye’de pet şişelerinin...