Faruk Şüyün: Urla’da bir yaz gecesi rüyası: Toprağın hafızasında bir sofra

Urla’nın zeytin ağaçları ve üzüm bağları arasında yaz, yalnızca bir mevsim değil; bir hafıza biçimi, bir ritim duygusu. Gault&Millau Türkiye Turu’nun açılış adımı olan “Signature Dining Experience” etkinliğinin bir gün öncesi Teruar Urla’da Şef Osman Serdaroğlu’nun yaz menüsünü deneyimle fırsatı buldum. Teruar Urla, adını ‘terroir’den alıyor ve Fransızcada toprağın ve çevrenin ürünlere kazandırdığı benzersiz lezzet anlamına geliyor.

Osman Serdaroğlu’nun mutfağı yalnızca teknik bir ustalık değil, içsel bir keşif seyahati. İtalya’nın kalbine uzanan yolculuğu, onun dünya mutfaklarına ve yerel toprağa bakışını dönüştürmüş.

ALMA La Scuola Internazionale di Cucina Italiana mezunu olan Osman Serdaroğlu, Teruar’ı kurmadan önce mutfak vizyonunu Güney İtalya’da, toplamda 2 Michelin yıldızlı iki efsane şefin yanında şekillendirmiş. Gennaro Esposito’nun Napoli’deki restoranı “Torre del Saracino” ve Pino Cuttaia’nın “La Madia”sında kazandığı tecrübe, ona toprağa sımsıkı bağlı İtalyan mutfak kültürünü öğretmiş. Teruar’ı, toprağın öğrettiklerini paylaşan bir okul gibi görüyor. Bugün o kültürü, Urla’nın eşsiz doğasıyla harmanlayarak Türkiye gastronomisini uluslararası bir çizgide temsil ediyor.

Tadım öncesi Osman Serdaroğlu ile yaptığım sohbette, onun mutfağının temelindeki ilhamı ve tutkuyu derinden hissettim. Urla’nın ruhunu şu sözlerle özetliyordu:

“Urla’nın üzüm bağları ve zeytin ağaçları arasında kendi dünyasını yaratan bir yer Teruar Urla. Üzerinde durduğu toprağa dayanan mutfağın önceliği, sıkı çalışma yoluyla iyi hasatlar üretmek ve bölgeye sadık olan üreticilerden aldıklarını basit yemeklerle sunmak. Burası, mevsimlerin getirdiği deneyimle sürekli gelişen bir dinlenme yeri ve köklerinden uçlarına kadar doğaya saygı duyanlar için nefes alma durağı.

Materyaller ve mahsullerin en doğal halleriyle, oldukları gibi göründükleri anlar yaratmak tek idealimiz. Bizi her daim besleyen şey bu coğrafyanın kendisi. Teruar’ı yaşatmak bizim için tarifsiz bir keyif, sonu olmayan bir öğrenme döngüsü. Doğanın istediğini anlama ve kendimizi tamamlama yolculuğu.”

Eşi Ezgi Serdaroğlu’nun estetik vizyonuyla büyüyen Teruar, aynı zamanda yedi odalı bir konaklama alanı, kendi marmelatlarını ve soslarını üreten bir mutfak laboratuvarı ve toprağın sesine kulak veren bir öğreti merkezi. Her detay, coğrafyaya duyulan saygının birer izdüşümü. “Materyallerin en saf haliyle görünmesine alan açmak” diyor Ezgi Hanım; bu, doğanın diline uyumla inşa edilmiş bir felsefe.

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

İklim değişikliği: Avrupa’da bir haftada aşırı sıcaklardan 2 bin 300 kişi öldü

İklim değişikliği son haftalarda Avrupa’daki ölümleri üç kat artırdı....

Rekabet Kurulu’ndan “Ferrero” açıklaması!

Rekabet Kurumu’ndan yapılan açıklamada, mahkemenin Ferrero’ya ilişkin soruşturmanın sonlandırılmasına...

Meteoroloji uzmanı açıkladı: Sıcak hava dalgası ne kadar sürecek?

Meteoroloji Genel Müdürlüğü Hava Tahmin Uzmanı Özdemirci, ülke genelinde...

Dev rakı ve viski grubuna zam

Mey Diageo grubundaki rakı, viski, votka, tekila, cin ve...