Özgür Gürbüz: İklim Kanunu ve iklim inkârcıları

Peşinen söyleyeyim. Meclis’te görüşülen iklim Kanunu teklifini desteklemiyorum çünkü iklim krizini çözmek için yapılması gereken neredeyse her şeyi ‘pas geçiyor’. Termik santralların ne zaman kapatılacağını söylemiyor, seragazı emisyonlarını artıran mevcut enerji, ulaşım, tarım ve kentleşme politikalarını düzeltme ya da iyileştirmiyor. Adil geçişten bahsetmiyor, bağlayıcı enerji dönüşümü hedefleri koymuyor. Bir tek emisyon ticaretinden bahsediyor…

İklim Kanunu teklifi, emisyon ticaretini başlatmayı ve aslında bununla da Avrupa’ya ürün satan belirli sektörlere ucuza karbon kredisi sağlamayı amaçlıyor. Böylece, AB’nin Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması nedeniyle bir çeşit karbon vergisi yüküyle karşılaşacak gübre, elektrik, çimento, demir-çelik, hidrojen ve alüminyum gibi altı sektöre kolaylık sağlanması hedefleniyor. Elbette bu ticaret ileride genişleyecek ve bir süre sonra birilerine para da kazandıracak. Kanun teklifinin bu haliyle Türkiye’nin seragazı emisyonlarını azaltmada önemli bir araç olacağını söylemek zor. O yüzden de tasarıyı desteklemiyorum ama bu iklim krizinin olmadığı anlamına gelmiyor.

Türkiye’de iklim krizini inkâr eden bir grup var. Meclis’teki İklim Kanunu teklifine karşı çıkıyor gibi görünüyorlar ama aslında iklim krizini inkâr ediyorlar. Aralarında aşı karşıtları, uçakların havada bıraktıkları izi “bizi spreyliyorlar” diye anlatan troller bile var. Karbon ayak izinin ülkenin emperyalistlerce işgaline giden yolu açacağını düşünenlerin olduğu garip bir topluluktan bahsediyoruz. Yelpazenin sağından ve solundan kafası karışmış onlarca insan.

İklim meselesi uluslararası politikaları belirlemeye başladığında, özellikle de Kyoto Protokolü tartışmaları sırasında, petrol şirketlerinin finanse ettiği büyük bir iklim inkarcılığı hareketi vardı. ABD’nin petrol devi Exxon, kömür devi Peabody Energy yıllarca iklim inkarcılarına maddi destek sağladı. Sonra hepsi belgeleriyle ortaya çıktı. Türkiye’deki durumun ise daha farklı olduğunu düşünüyorum çünkü bizde komplo teorileri zaten haber gibi algılanıyor. İnsanlara herkesin söylediğinden farklı bir şey söylemeniz ve arkasına ülkenin çıkarlarını düşünüyormuş gibi birkaç satır eklemeniz yeterli.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Mutlu Doğru: “Anadolu’daki bazı bölgelerde birçok üründe ciddi don zararları var”

Anadolu’daki bazı bölgelerde ekilen; patates, mısır, şekerpancarı gibi stratejik...

Gıda Bankacılığı toplumu dönüştürüyor!

TİDER tarafından bu yıl “İsraf ile Mücadelenin Parçası Ol”...

Şenpiliç gıda skandalını ‘üzgünüz’ diyerek geçiştirdi

Türkiye'nin en büyük beyaz et üreticilerinden Şenpiliç, Tarım ve...

Usulsüz gıdaya 22 milyon lira ceza

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "1 Nisan'dan itibaren 13...