Özer Akdemir: Ekolojik bulmaca!

Geçen hafta Kaz Dağı’ndaki altın bakır madenleri ile ilgili mahkemeden iki karar çıktı. İkisi de madenlerden yana olan bu kararlar Çanakkale 1. İdare Mahkemesi tarafından verildi. Her iki kararda da mahkeme başkanı ve bir hakim üye açılan kapasite artışı ÇED davasını (Lapseki Şahinli Altın Madeni) ve 2009 7 Genelgesi kapsamında verilen yeni ÇED’e açılan davayı (Cengiz Holding Halilağa Altın Madeni) ret yönünde oy kullandı. Üç kişilik mahkeme heyetinin diğer üyeleri ise (üçüncü üyeler değişmişti) çoğunluk görüşüne muhalif kalarak karşı oy kullandılar ve kararın altına da gerekçelerini yazdılar.

Bu oy dağılımı kuşkusuz tuhaf bir durum! Aynı mahkemenin iki üyesi iki davada da şirketlerden yana oy kullanırken değişen üçüncü üyelerin bu karara karşı oy vermesi düşündürücü de aynı zamanda. Dosyaların ayrıntılarına girmeden (ki içeriğe dair birçok haber yaptık) mahkeme heyetinin bu “garip” oy dağılımının yorumunu hukukçulara ve okura bırakarak başka bir konuya değinmek istiyorum.

DAVA KAZANILINCA ŞENLİK KAYBEDİLİNCE SESSİZLİK

Ekoloji hareketleri uzun süredir ilginç bir davranış alışkanlığı geliştirmiş durumdalar. Herhangi bir çevre davasında kazanılan en ufak bir dava, yürütmeyi durdurma kararı “hukuk zaferi!”, “Ankara’da hakimler var!” tezahüratları eşliğinde davul zurna ile duyurulurken kaybedilen davalarda ise herkes garip bir sessizliğe bürünüyor. Dava sonucu olumsuz gelmişse davayı açan çevre /ekoloji örgütleri adeta kulaklarının üstüne yatarak bu duruma dair sessiz kalmayı yeğliyor. Öyle ki çoğu zaman bu olumsuz dava sonuçlarından projenin yapılmak istendiği köylülerin bile bilgisi olmuyor.

Mesela Kazdağı’ndaki iki olumsuz dava sonucuna dair davacı kurumlardan şu sana kadar bir açıklama gelmiş değil. Bu durumun nedeni sorulduğunda “insanların moralini bozmak mücadeleye zarar verir” şeklinde açıklanıyor. Oysa hukuksal sürece dair o projeden birinci derecede etkilenecek başta köylüler olmak üzere mücadelenin içinde bulunan herkesin net bir şekilde bilgilenmesi hem onların en doğal hakları hem de mücadelenin geleceğine dair politika geliştirmek açısından son derece önemli.

Örneğin bir maden işletmesine verilen ÇED olumlu ya da gerekli değildir kararına karşı açılan davada verilen yürütmeyi durdurma kararı şenlikler yapılarak “zafer” şarkıları eşliğinde duyurulurken, aynı dosyada bir süre sonra çıkan olumsuz bir karar hiç duyurulmuyor. İnsanlar da haliyle projenin yürütmesinin mahkemece durdurulduğunu bildikleri için rehavet içinde sanki her şey yolunda gidiyormuş gibi işlerine güçlerine bakıyorlar.

ÇED DAVALARI NEDEN SONUÇSUZ KALIYOR?

Yurttaşlar çoğu kazanılan bir ÇED davası ile projenin rafa kalkmadığını da bilmiyorlar. ÇED’i mahkemece iptal edilen şirketler 2009/7 Genelgesi uyarınca yeni ÇED için başvuruyor ve yüzde 99 oranında istediklerini de alıyorlar. Hem de öyle halkın katılımı toplantısı, ÇED format toplantısı gibi “gereksiz ayrıntılara” boğulmadan, Ankara’da Çevre, şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda (ÇŞİB) çay kahvelerini içerek yeni ÇED’lerini ceplerine koyup yollarına devam ediyorlar.

Öte tarafta, davayı açan kurum ve yurttaşlar içinse harcanan onca emek, para bir anda boşa gidiyor ve hop bu verilen ÇED’e yeni bir dava daha açmak durumunda kalınıyor. Bu yeni açılan ÇED davası da diyelim köylülerce kazanılsın. Şirket yeniden 2009 7 Genelgesini gösterip yeni ÇED istiyor ve onu da alıyor!..

Zaten açılan dava bu şirketlerin işlerini hiç aksatmadığı için (eğer yürütmeyi durdurma kararı çıkamamışsa dava açılınca çalışmalar durmuyor çünkü) yıllar süren bu ÇED davaları sürecinde alacaklarını alıyor, talan edecekleri yerleri talan ediyor işlerini yürütüyorlar.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Kahverengi kokarcadan zarar gören üreticiler için borç yapılandırma talebi

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kahverengi kokarcadan zarar gören...

TESK Başkanı: Her yıl 23 milyon ton gıda israf ediliyor

Kuraklık ve iklim değişikliği gibi mevsimsel faktörlerle birlikte gıda...

Fem Güçlütürk: Doktor hobisi olarak meyve sebze

İkisi de profesör olan bir doktor ve bir bahçe...

Şemsa Denizsel: Bir kış salatası: Kereviz

Geçen akşam bir misafir menüsü için yepyeni bir salata...