Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk “Köylü Milletin Efendisidir” dediğinden beri Türkiye’de yaşam çok değişti. Kendi kendine yeten bir tarım ekonomisine sahip olan ülkemizde köyler boşaldı. Üretim azaldı. Gıda tedariki için ithalata büyük ihtiyaç duyar olduk.
Pandemi gıda sağlığının ve yerel üretimin bir ulusal mesele olduğunu kanıtladı. Geleceğimizin sağlıklı ve huzurlu olmasını istiyorsak, her şeyden önce verimli tarım uygulamalarını hayata geçirecek yatırımları hızlandırmamız gerekiyor. Üretimin devamını sağlayabilmek içinse gençleri tarıma ve çiftçiliğe özendirecek bir eko-sistem kurmalıyız.
Bu bağlamda, Trendyol’un Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) işbirliğiyle geliştirdiği kırsal kalkınma projesi olan “Yarının Köyleri” çok iyi düzenlenmiş bir çalışma olarak umut veriyor.
Yarının Köyleri kapsamında, yerel ürünlerin pazarını genişletmek, verimi artırmak ve maliyetleri azaltmak amacıyla seçilen bölgelerde model dijital merkezler oluşturuluyor. Merkez dijital araçlar ve teknolojiyle donatılıyor. Düzenlenen programlarla köy halkına eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunuluyor. Elde edilen ürünlerin Trendyol altyapısı aracılığıyla e-ticaret müşterilerine ulaşması için destek veriliyor.
Adana ve İzmir’le başlayan yolculuk
Yarının Köyleri kapsamındaki ilk dijital merkez Adana’da açılmıştı. İkinci merkez ise geçtiğimiz günlerde, İzmir’in Seferihisar ilçesine bağlı 3 bin nüfuslu Ulamış Köyü’nde hizmete sunuldu.
Ulamış’taki merkez, Bademler, Düzce, Turgut, İhsaniye ve Çamlı gibi çevre köylerin sakinlerine de hizmet sunacak. Böylece, yaklaşık 15 bin civarında bir nüfus tesisin olanaklarından ve eğitim faaliyetlerinden yararlanma imkânı bulacak.