Seçimler yaklaşırken küçük ya da büyük her toplumsal grup vaatlerden nasibini alıyor.
Akıllı tahtaların eğitim sistemimize katkısını göremeden kaldırıldığını hatırlayınca “akıllı köy evleri haberine mesafeli yaklaşıyorum.” “Büyükbaş ari damızlık üretim merkezleri teşvik edilecek” Hedef güzel olsa da, geçtiğimiz yıllarda iptal edilen damızlık projesi kaynaklı zarar ziyan aklımdan çıkmıyor.
Karadeniz’e üre fabrikası, her eve bir asgari ücret. Sloganları değişse de muhalefetinvaatleri de benzer. Dillere pelesenk; “kendi kendimize yeteceğiz” mottosu her derda deva. Gerisi teferruat…Geçtiğimiz hafta hububat ithalatında gümrük vergisi yüzde 130 artırıldı.
Değişikliğin temelinde; seçim öncesi açıklanmayan buğday fiyatlarına karşı çiftçiye, “ithal buğday fiyatına karşı sizi ezdirmeyeceğiz, rekolte ne olursa olsun sizi koruyacağız” mesajı var. Düzenleme sanayiciye, ihracatçıya sorun yaratabilir. Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında gümrüksüz ithal ettiğimiz buğday ile yaptığımız unu satarak ihracatta dünya birincisiyiz. Pahalıya alacağımız un ile liderliğimizi koruyabilir, dünya un ihracatının hala yüzde 20’sini yapabilir miyiz bilinmiyor.