Yerküre isyanlarda

0
471

Bugün karşı karşıya kaldığımız küresel ısınma ile özellikle son iki yüzyılın endüstriyel dönemine atıf yapılmaktadır. Şimdi insan eliyle hızlanan bu süreç, tehlikeli ve karmaşık jeolojik olayların beklenmedik etkileşimlerini de beraberinde getiriyor.

Son bir ay içinde, bu kadarı olmaz diyebileceğimiz her şey oldu!

Bir deprem ülkesi olduğumuz gerçeğini bir yana koyalım ve kabul edelim ki ardı ardına gelen büyük ölçekli depremler ve hemen ardından yaşanan sel faciası bizlere çok yanlış giden anormal bir şeyler olduğunu gösteriyor.

İnsan elinin değdiği alanların insan tarafından istismarının sonuçlarını yaşadığımız konusunda hepimiz hemfikiriz.

Evler dere yatağına kurulmasaydı, müteahhitler malzemeden çalmasaydı, yöneticiler yanlış kararlara imza atmasaydı, vatandaşın birazcık farkındalığı olsaydı bu depremler olmayacak mıydı?

Elbette depremler ve aşırı yağışlar olacaktı, çünkü onlar bizim kontrolümüzde değil. Ama olmayacak olan insan kaybı ve ekonomik zarar.

Peki şimdi soralım; ardı ardına gelen, artçıları bile büyük depremler sınıfına giren bu denli büyük depremler bekleniyor muydu?

Peki ya sel?

Şanlıurfa Valisi, şehrin son yılların en yoğun yağışını aldığını belirterek, “Urfa’nın yıllık yağış ortalaması 450 kilogram, sadece iki gündeki toplam yağış miktarı neredeyse 150 kilogram.” açıklamasında bulunuyor.

Birbirini tetikleyen depremler serisi ve ardından gelen sel felaketi aşırı fazla değil mi?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz