Son bir senede et ve kebap ağırlıklı güzel yemekler yedim. Bu hafta sizlerle bunları paylaşmak istiyorum. Şunu belirteyim ki bir yemeğin beni mutlu etmesi için her yemeğin çok iyi olması gerekmiyor. Ama en azından 1-2 yemek damakta ve hafızada iz bırakmalı. Geri kalanlar da belli bir düzeyi tutturmalı. Ortam ve servis de önemli tabii. Kebapçıların hemen hepsinde sigara içilmesi benim için ciddi bir sorun. Dumanlı ortamda yediklerimin keyfini çıkaramıyorum. İyi bir kebapçıda ve akşam yemeğinde en az iki saat geçirmeyi seviyorum. İşte size birkaç öneri…
Antiochia Concept, Beyoğlu’nda… Burayı istediğim sıklıkta ziyaret edemesem bile her gittiğimde memnun ayrılıyorum. İki arkadaşımla gittiğim son yemek hem sohbet hem de lezzet açısından iyi geçti. Ortam güzel, etraf temiz ve mekân özenle döşenmiş. Sigara içen görmedim. Mekâna gösterilen özen tabağa da yansıyor. Bazı mezeler özgün ve dikkatle, iyi malzeme kullanarak hazırlanmış. Benim en çok sevdiklerim kaparili pancar, kimyona batırılarak sıcak sıcak yenen Antakya simidi, ev yapımı muhammara ve sarımsak ve az tereyağıyla fırında ağır ağır pişerek eritilmiş lezzetli peynir… Haşlama içliköfteleri dana kıymadan olduğu için bana kuzu kıymalısının tadını vermiyor. Öte yandan buranın spesiyalitesi olan dana kıymalı, soğan ve domatesli dürüm bayağı lezzetli. Kuzu sevenler içinse acılı iyi kalite bir pirzola var. Belli ki biber salçası dışında fesleğen, tuz, karabiber, kimyon ve zeytinyağı kullanılmış marinasyonda. Yanındaki biber salçalı kıtır lavaş da gayet hoş.
Bu satırları okurken sizin kendinize sorduğunuz soruyu ben yazarken soruyorum. Acaba yaşanan felaket İstanbul ve diğer illerimizdeki Antakya mutfağının temsilcilerini nasıl etkileyecek? Gerçek nar ekşisi başta olmak üzere birçok malzemeyi yöreden getiren bu lokantaların can damarı kesilmedi mi? Maddi gücümüz el verdiği oranda afet yörelerinin lokantalarına müşteri olarak gidip dolaylı yoldan destek olmak yapabileceklerimizin bir tanesi…