Türkiye ekonomisi 100 yılda nereden nereye geldi?

Türkiye Cumhuriyeti 100. yılını kutlarken SÖZCÜ, Türkiye ekonomisinin 100 yılını aktarmaya devam ediyor. Cumhuriyetin binbir emekle inşa ettiği iktisadi kazanımlar son 20 yılda çarçur edildi. İşte Türkiye ekonomisinin 100 yıllık macerasında öne çıkan kesitler…

Cumhuriyetimizin 100. yılını kutladığımız bu günlerde SÖZCÜ, Türkiye ekonomisinin 100 yılını aktarmaya devam ediyor.

29 Ekim 1923’te kurulan Cumhuriyet, o yıllarda özel sektör ağırlığının ve teknolojik koşulların yetersiz olması sebebiyle İzmir İktisat Kongresi’nde de alınan kararlar doğrultusunda hareket etti.

O dönemde devlet, ekonomik kalkınmada önemli bir rol oynadı. Devletçilik ilkesi, makine yatırımlarının yetersizliği ve işletmelerin küçük olması gibi sebeplerden ötürü bir zorunluluk haline geldi. Böylece Türkiye sanayileşme konusunda önemli bir atılım yapmaya başladı.

Bu dönemde Etibank, Sümerbank, Tütünbank ve Egebank gibi işletmelerin yanı sıra sayısız fabrika kuruldu. Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümüne kadar olan süreçte 1923-1938 arası Türkiye’nin ortalama büyüme hızı, 1929 buhranına rağmen yüzde 7,8 gibi rekor bir oranda seyretti.

İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI DÖNEMİ

Ancak 1939-1950 dönemi, 1940’ların ilk yarısını esir alan İkinci Dünya Savaşı nedeniyle düşük bir büyüme performansına sahne oldu. Bu dönemde ekonomi ortalama yüzde 2 büyüdü. Türkiye ekonomisi 1939-1945 döneminde toplamda yüzde 33 küçülürken, savaş sonrası dönem olan 1946-1950 dönemindeyse yüzde 57 büyüdü.

Yine de bu dönemde tüm zorluklara rağmen, demiryolları atılımları, okuma yazma oranının artması ve Köy Enstitüleri’nin kurulması gibi çok sayıda kalkınma hamlesi gerçekleşti.

DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİNDEN PLANLI DÖNEME

1950 yılında Demokrat Parti iktidara geldiğinde, artık Cumhuriyet önemli sayıda yetişmiş insan biriktirmişti. Bu döneme kadar Osmanlı’dan kalan dış borçların da tamamına yakını ödenmişti. Ancak 1950 sonrasında ekonomiyi daha da liberalize eden Demokrat Parti, Türkiye’nin dış borç miktarını tekrar artırdı.

ABD tarafından gönderilen Marshall yardımları kapsamında Türkiye 1,5 milyar dolar aldı. Bu dönemde Türkiye dövizle borçlandı ve 1960 yılında dış borç miktarı 1,2 milyar dolar düzeyine yükseldi. 50’lerin sonunda ise ciddi bir devalüasyona gidildi ve ekonomide ciddi sorunlar yaşandı.

1961 Anayasası ise tekrar yeni bir dönemin başlangıcı oldu. 30’lu yıllarda başlayan ve Türk planlamacılığının öncüsü sayılan 5 yıllık sanayi planları, 1961 Anayasası ile plancılığın anayasal bir kimlik kazanmasıyla birlikte yerini 5 yıllık kalkınma planlarına bıraktı.

Başbakan İsmet İnönü, Devlet Planlama Teşkilatı’nın kuruluş yıldönümü töreninde pasta kesiyor. 1 Eylül 1963

NEOLİBERALİZME GEÇİŞ

Ancak 1980’lerde neoliberalizme geçiş, Türkiye ekonomisinin ortalama büyüme hızını aşağı çekti. Birinci İlk 5 yıllık Kalkınma Planı’nın hayata geçtiği yıl olan 1962 ile neoliberal dönemin başlangıcı sayılan 1980 arasında Türkiye ekonomisinin ortalama büyüme hızı yüzde 6,5 olmuştu.

1970-1980 yıllarında ithal ikameci rejim, küresel petrol krizi, Kıbrıs Barış Harekatı ve haşhaş ekiminin serbest bırakılması sebebiyle ABD’nin uyguladığı ambargo gibi sorunlar nedeniyle Türkiye ekonomisinin ciddi sorunlar yaşamasına sebep oldu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Dünya Kuru ve Kabuklu Meyve sektörünün en büyük organizasyonu Kanada’da gerçekleşti

60'tan fazla ülkeden kuru meyve endüstrisindeki sektörün önde gelen...

Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi Buluşması 2024

https://www.youtube.com/live/kgCGmjLuZT8?feature=shared  

Gazi Kutlu: Türk tarımının geleceği açısından karamsar veriler: Çiftçi yaşlanıyor ve üretimi de ancak borç alarak yapabiliyor

Kredi Kayıt Bürosu’nun 5 yıldır aralıksız sürdürdüğü “Tarımsal Görünüm...

Çiftçilere 72 milyon 554 bin lira tarımsal destekleme ödemesi yapılacak

Tarım ve Orman Bakanlığı, 72 milyon 554 bin liralık...