Bazı beslenme uzmanlarınca bir “süper tahıl” olarak anılan kinoa ile yapılan “süper bisküviler” ilk denemelerde tüketicilerden tam not aldı.
Araştırmacılar özel olarak geliştirilen iki tip kinoa tohumundan elde edilen unun standart buğday ununa eklendiğinde, ticari olarak üretilen kurabiye ve bisküvilerin yapısını iyileştirdiğini ortaya koydu. Söz konusu karışım ürünleri daha çekici hale getirirken tüketicilere de daha yüksek düzeyde lif ve protein sağlayacak.
Araştırmacılar çalışmanın amacının tüketicilere besin değeri daha yüksek bir ürün sunarken aynı zamanda bu ürünün daha fazla beğenilmesini ve tercih edilmesini sağlamak olduğunu açıklıyor.
Gluten içermeyen tahıl kinoa
Güney Amerika’ya özgü bir tahıl olan kinoa yüksek lif, protein, vitamin ve mineral içeriği ile biliniyor. Gluten de içermemesi bu tahılı çölyak hastaları gözünde ayrı bir konuma taşıyor. Tüketiciler arasında özellikle kinoa satın alan bir kitle olsa da, bu tahılın ve ürünlerinin tüketicilere daha fazla ulaşmasının toplum sağlığı açısından da olumlu etki yaratabileceği düşünülüyor.
ABD’nin Kuzey Batı Pasifik iklimi için geliştirilen kinoa çeşitleri ile yapılan araştırmada kurabiye ve bisküvi için en uygun türler yanında, bu tahılın en yaygın kullanım alanı olan salataya en iyi giden türler de belirlendi.
Journal of Food Science dergisinde yayınlanan araştırmada on farklı kinoa çeşidinin unu, bisküvilerde %100’e kadar değişen oranlarda kullanıldı. Düşük oranlarda bisküvi ve kurabiyelerde en başarılı yapı elde edilirken, %100’e yaklaşıldığında ürünler dağılmaya başladı.
Tüketiciler %10’u çok beğendi
Araştırmacılar %10 civarında kinoa ununun kurabiyelere verdiği fındık ve badem tadının tüketicilerce sadece buğday unundan yapılmış ürünlerle kıyaslandığında çok daha fazla beğenildiğini açıkladı.
Kinoa ülkemizde yetiştiriciliği henüz düşük boyutlarda olduğu için daha çok ithal olarak bulunabilen bir tahıldır. Tam tahıl formunda satılan kinoa çoğunlukla yemeye uygun hale getirmek üzere haşlanmış ve soğutulmuş şekilde salatalara eklenerek tüketilmektedir. Biyolojik olarak ıspanak ve amarant bitkilerine yakın bir kökene sahip olan kinoa, yetiştirildiği bölgelerde açtığı mor çiçekler ile ünlüdür.
Tam bir B vitamini bombası
Beyaz, kırmızı ve siyah türleri bilinen kinoa pişmemiş halde %13 su, %64 karbonhidrat, %14 protein ve %6 yağdan oluşmaktadır. Kinoa protein ve lif açısından çok zengindir. Ayrıca 100 gram pişmemiş kinoanın günlük ihtiyacın %46’sı kadar folat (B9 vitamini), %38’i kadar B6 vitamini, %31’i kadar B1 vitamini, %27’si kadar B2 vitamini içerdiği ifade edilmektedir. Kinoa mangan, fosfor, magnezyum, demir, çinko açısından da çok zengindir.
Nerede yetişir?
Kinoa, yüksek dağlık alanlardan, deniz seviyesine kadar olan, ılıman, yağışlı, sıcak ve kuru, soğuk ve kuru, her iklime adapte olabilen çeşitleri olan, kendine döllenen bir bitkidir. Deniz seviyesinden başlayarak 4000 metre rakıma kadar çok rahat yetişebilen kinoanın her yüksekliğe uygun çeşitleri mevcuttur. Çeşitlere göre farklılık göstermekle birlikte, 18-20 °C kinoa yetiştiriciliği için uygun sıcaklıklar olup -8 ve 39 °C sıcaklıklar arasında yetiştirilebilmektedir. Bu bağlamda kinoa başta ana vatanı Güney Amerika olmak üzere dünyanın neredeyse her yerinde yetiştiriciliği yapılabilen bir bitkidir.
Kaynak: www.gidahatti.com
