Arjantinli şef Mauro Colagreco’nun 2006’da açtığı Mirazur, Fransız Rivierası’nın en güzel noktalarından biri olan Menton’da… Kasabanın tüm güzelliğini ayaklarınızın altına seren bir konumu var. Bahçesi geniş… Ülkemizde çok abartılı kullanılan bahçeden masaya konseptini
(100 kişilik restoran, 4 saksı nebat… Ama sorsan “Tüm otlar kendi bahçemizden” derler) dürüstçe uygulayan, mutfağı çok değerli bir restoran. 2019’da The World’s 50 Best Restaurants (Dünyanın En İyi 50 Restoranı) tarafından dünyanın en iyisi seçildi. Ama benim için bu restoranın en özel tarafı, ruhu. Özellikle bu sene Kopenhag’daki Noma’nın kapanmasının ardındaki sebepler ve ‘Menü’ filmindeki sarkastik yaklaşımlarda görüldüğü üzere, gözden düşen despotik fine dining konseptlerin aksine -ki ülkemizde hâlâ bu kafada restoranlar mevcut- insan ve iyi ürün odaklı, yumuşak bir ruhu var Mirazur’un.
Geçenlerde UNICEF’le birlikte düzenlediğimiz, depremzedelerle yardımlaşma gecesine Mauro çok istemesine rağmen maalesef Avrupa’daki işleri nedeniyle katılamadı. Ama baş şefi Luca Mattioli o harika kanguru tartar yemeğiyle bizimleydi.
Gönülleri güzel insanlar… Ee tabii, iadei ziyaret âdettendir. Biz de açıkçası Luca’yla samimiyetimizi kullanarak rezervasyonları aylar öncesinden dolmuş bir restorana -ki bu da aslında büyük yalandır, her lüks restoranın son anda gelebilecek özel misafirlere amade 2-3 masası vardır- kişi başı 695 dolar olan menüsünü tatmaya gittik. Menton’a gitmedim tabii, onlar bize gelmişti zaten. Mirazur, Sidney’e gezici restoran (residency) olarak gelmişti. Üç hafta boyunca Sidney Limanı’ndaki Gantry restoranda, ‘Mirazur dünyası’ adı altında dört farklı menü servis ettiler. Biz son haftaki meyve menüsüne yetişebildik. Öncesinde kök sebzeler, yapraklar ve çiçekler yapmışlar.
2019’da dünyanın en iyi restoranı seçilen Mirazur’un ekibi Sidney’deydi./Armut ve Sidney kaya istiridyesi…
BİR ŞEF ÇOK FARKLI LEZZETLER TATMALI