Kentsel alanlarda yaygınlaşan tarım faaliyetleri; biyoçeşitliliği, yerel ekosistemleri ve bu faaliyetlere katılan insanların sağlığını olumlu yönde etkiliyor.
Tarım faaliyetlerinin biyoçeşitliliğin kaybolmasına neden olduğu ve ekosistemler üzerinde olumsuz bir etki gösterdiği genellikle dile getirilen ortak kanı. Ancak yapılan son araştırma bunun tersini söylüyor.
Teksas Üniversitesi’nce yürütülen araştırma, hobi bahçeleri de dahil olmak üzere kentsel tarım faaliyetlerinin biyolojik çeşitliliği ve yerel ekosistemleri desteklediğini gösterdi.
Ecology Letters dergisinde yayınlanan araştırmada Amerika’nın Kaliforniya eyaletindeki 28 kentsel tarım alanı 5 yıldan uzun süre incelendi. İnceleme sırasında bölgedeki bitki ve hayvan çeşitliliği yanında bitkilerin tozlaşması, karbon tutulması, gıda üretimi, zararlı kontrolü ve insan sağlığı gibi ekolojik faktörler kayıt altına alındı.
Kentsel tarım faaliyetleri gıdamızın %20’sini karşılıyor
Daha önce az sayıda ürünün çok yoğun şekilde üretildiği kırsal tarım uygulamalarına bakılarak elde edilen bilgiler, tarımsal gıda üretiminin olumsuz etkilerini göstermekteydi. Ancak yapılan son araştırma kentlerde bunun aksinin geçerli olduğunu kanıtladı.
Araştırmalara göre 2030 yılında insan nüfusunun %60’ı kentlerde yaşıyor olacak. Kentsel tarım faaliyetlerinin halihazırda gıda arzımızın %15-20’lik bir bölümünü karşıladığı düşünülüyor. Bu bağlamda bu faaliyetlerin, biyoçeşitliliğin ve yerel gıda üretiminin desteklenmesi için önemli bir fırsat doğurduğu ifade ediliyor.
Bilim insanları yürüttükleri çalışmada kentsel tarım faaliyeti gösteren kişilerin yaptıkları seçimlerin yerel ekosistemler üzerinde çok büyük etkisi olduğunu gösterdi. Buna örnek olarak tarlaların çevresinin ağaçlandırılması ile polen taşıyıcı canlıların desteklenmesi gösterildi.
Araştırmacılar kent planlaması faaliyetlerinin biyolojik çeşitliliğin ve elde edilecek faydanın artırılması için önemli olduğuna da dikkat çekti.
Kaynak: www.gidahatti.com
