Nuray Sancar: Soğan 30 lirayken hayal satmak

0
439

Yurttaşın küçük günlük dertlerinin karşısına; bunların hiçbir hükmünün olmadığını düşündüren büyük hedeflerin, akıl sır ermez çılgın projelerin, asfalttan aya giden otoyol mucizesinin ve heybeden Hermes’e doğru sınıf atlama imkanının konulduğu yönetim pratiği AKP iktidarının en iyi becerdiği iştir. Kendi seçmeninde iktidarın paydaşı olduğu hissini yaratmada böyle başarılı oldu.

Kitlesiyle arasında ortak bir geçmiş bağı uyduran iktidar partisi, kadrolarının bugünkü kendi konforunu, zenginliğini de bu kitlenin geleceği olarak işledi. Her AKP’linin bir gün sınıf atlayacağı mesajı, son zamana kadar memlekete akan sıcak paradan dağıtılan paylarla kanıtlanıyordu.

Böylece yer sofrasında kaşık sallayan kişiyi ejder meyveli smoti, kestane balı ve Aloe vera ile beslenen muktedirle birleştiren köprünün siyasi statiği, hikayesi Kasımpaşa’daki gecekondudan saraya uzanan Erdoğan’ın tecrübesiyle ölçülmüş oldu. Başkasının yedikleriyle, başkasının geçtiği köprüyle, gidemediği hastaneyle övünebilme hali bir gün bütün o zenginlikleri paylaşma hayali olmadan olmaz. Yoksul öfkesiyle gerilen fay hatlarını siyasi bir depreme dönüşmekten alıkoyan biraz da bu beklentidir.

Menüsü karmaşık olan resepsiyonun düzenlendiği sıralarda ejder meyvesinin fiyatı 30 liraydı, soğan, biber, domates fiyatları da bugünkü kadar uçmamıştı. Dolayısıyla parti seçmeni bir gün kendisinin de refah seviyesinin yükselebileceği hayalini kurabilirdi o vakitler. Ne var ki soğanın 30 liraya çıkan fiyatı ile ücret arasındaki farkın hayal kurduramayacak kadar derinleştiği bugün, zenginin malı züğürdün çenesini de hayalini de meşgul edemiyor. Bugün ejder meyvesi değil soğan konuşuluyor. Muhabbetin ufkundaki lüks sofralar sivri biber ve soğan derdinden dolayı görülmüyor.

Hal böyle olunca Erdoğan’ın soğan fiyatlarını eleştirenlere karşı ‘Soğanı şöyle masanın üzerine koyar şöyle yumruğunla vurur… Onun lezzetini alabilir misin? Biz böyle büyüdük’ diye verdiği cevap bir fırlatma rampası etkisi yaratamıyor. Hayali bir ortak geçmişten hayali bir ortak geleceğe uçmak artık o kadar kolay değil. Erdoğan, soğanı İstanbul’un finans merkezine bağlamaya çalışsa da hayal gücünü masaya vurulan yumrukla tahrik ederek önce göklere sonra SİHA gemisine indirmeye çalışsa da nafile. Soğan orada olanca ulaşılmazlığıyla duruyor; hâlâ 30 lira!

Fakat halk soğan dedikçe onlar Togg, sarımsak dedikçe TCG-Anadolu demeye devam ediyorlar. Bu TCG gemisi F35’ler içindi ama ortada bu uçaklar yok, gelseydiler satılan hayaller kuşkusuz daha büyük olacaktı ama şimdilik SİHA ile idare ediliyor. Soğanın kilosunun 30 lira olduğu akıldan çıkmıyor. Silah sanayisinin gelişmesi ile hiç de milli olmayan yerli otomobille övünmek de mümkün değil. Kendi binemediğin ve binme ihtimalinin azaldığı aletle caka satmak mümkün değil artık. İstanbul’da sıradan bir gecekondunun kirası asgari ücret düzeyine çıkmışken kentin finans merkezine dönüşecek olması insana daha da batıyor. Bu iktidar, bir zamanlar ihtimal satardı şimdi o da yok.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz