Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, narenciyede bahçe ile market arasında 10 kata yaklaşan fiyat farkının azaltılması için nakliyede karayolu yerine demiryolu kullanılmasını önerdi. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan da tarım işçisi bulamama konusunda ciddi endişe duyduklarını açıkladı.
Türkiye’nin bu yıl 6 milyon tonu geçmesi beklenen toplam narenciye üretiminin üçte birinin yapıldığı Adana’da hasat sezonunun başlaması ile birlikte sektörün sorunları ve beklentiler de konuşulmaya başlandı. Sorun listesinde ilk 3 sırada; bahçe-market arasındaki yüksek fiyat farkı, nakliye maliyetlerinin aşırı artması ve işçi bulamama endişesi yer alıyor. Narenciyede sezon başı manzarayı Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru ve Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan ile konuştu.
Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, Adana ve Hatay’da erkenci mandalina hasadının başladığını, dalında 4.5-5 TL’ye alınan ürünün, markette ise ‘turfanda, naturel, doğal’ gibi reklamlarla kilosu 35 liraya satıldığını söyledi. Bu gıda enflasyonundan çiftçinin sorumlu olmadığını vurgulayan Doğru, “Gıda enflasyonunun suçlusu; aracı, sonra satan, market, hepsi ama çiftçi değil. Dünyada da böyledir; bahçe ile market fiyatı arasında yaklaşık 3 kat fark olabilir. Ürün ttüketiciye gelene kadar bunun yüklemesi var, sandığı var, firesi, nakliyesi var ancak 3.5-4 liralık ürün 35 liraya, yani 10 kata çıkarsa olmaz. Burada bir haksız kazanç var” dedi.
Sorunun çözümünün öncelikle denetimlerin daha sık yapılmasında olduğunu ifade eden Doğru, nakliye maliyetinin azaltılması için de demiryolu kullanımını önerdi. Doğru, “Sadece karayolunu değil, demiryolunu da kullanarak ürünü büyük şehirlere ulaştırmak gerekiyor. Kent tarımı gibi uygulamalar bu konuda çözüm olmaz. Bunun yerine Adana, Mersin, Antalya’dan büyükşehirlere yaş meyve, sebze giderken tren yollarını, hızlı trenleri kullanarak çözüm bulmak lazım. Halen hiçbir tarım ürününün nakliyesinde demiryolu kullanılmıyor. Bazı yenilikler yapmak lazım, yoksa bugünkü gibi devam ederek olmaz” diye konuştu.
“Son satıcılar yüksek kar ekliyor”
Süreçte son satıcıların do sorumluluğu olduğunu bildiren Doğru, “Son satıcı yüksek kar ekliyor, 15 liraya aldığı ürüne 25 lira yazıyor. Belirledikleri fiyat keyfe kalmış. Ben çiftçi olarak bir yıl boyunca emek edip, bütün riskini alıyorum, onların karı kadar kar etmiyorum. Böyle bir şey olabilir mi?” ifadesini kullandı.