Birbirinden ünlü şeflerin, yurt içinden ve dışından yeme-içme konusuyla ilgili isimlerin davetli olduğu bu ilk yılın teması olarak ‘Whispers of the past/ Geçmişin fısıltıları’ seçilmiş.
Atölye buluşmaları, yemekler, sofra başında eski dostlar ve yeni arkadaşlarla yapılan sohbetler, müzik ve dansla dolu dolu geçen bu üç gün unutulmayacak anılar arasında yerini şimdiden aldı.
Perşembe akşam yemeği Porto Riko’lu Pasta şefi Antonio Bachour’un ‘Foie gras creme brulée’si ile başladı, İspanyol şef Juanlu Fernandez’in taze bezelye çorbası eşliğinde sunulan ıstakozuyla devam etti. Jaime Pesaque’nin ‘Deniz tarağı’ yorumunun ardından sıra Thomas Bühner’in baharatla lezzetlendirdiği lahana sote eşliğinde sunduğu ana yemek ‘kuzu kola’ geldi.
Yemeğin kapanışını da damakta tatlımsı bir tat bırakmayı seven Bochour’un ‘dağ meyveli vanilyalı tatlısı’ ile yaptık. Yemeklere bölgenin üreticilerinden Likya’nın ve Finesse’in organik üzümlerden ürettikleri şarapları eşlik etti.
Cuma akşamı sahne Juanlu Fernandez’indi.
Fransız ve Endülüs mutfağını harmanlayan şefin ‘ıstakoz ve Salpicon’, ‘saboyan soslu levrek ve yeşil karabiber soslu Landes ördeği ve mevsim meyvelerinden oluşan menüsünü deneyimledik.
Cumartesi, yeme-içme severler için sınav gibi bir gündü. Beş tabaklı öğle yemeğini Almanya’nın gastronomi dünyasına armağanı Thomas Bühner hazırlamıştı. Bu kez onun çiğ ve pişmiş imza yemeklerinin ve yoğurtlu soğuk pancar çorbası gibi mutfağımızdan esinlenen tabaklarının her biri akşam yemeğinin önüne geçmeyecek biçimde tasarlanmıştı.