Türkiye’de sokakta satılan midye dolmanın büyük bölümü kayıt dışı bir hacim barındırıyor. Böylelikle hem mikrobiyal risk hem de ekonomide görünmez etkisi yüksek oluyor. Uzmanlar, denetimsiz midye üretiminin halk sağlığını tehdit ettiği kadar Türkiye ekonomisinde de kayıt dışı bir pazar yarattığına dikkat çekiyor.
Son dönemde gerçekleşen zehirlenme vakalarında, sorgulanan ilk seçenekler arasında yer alan midye sektörünün Türkiye’de büyüklüğü ne durumda?
Böcek ailesinin tüm fertlerinin hayatını kaybettiği vahim olayda, gözler ilk önce yediklerine çevrilmişti. Ailenin İstanbul’un turistik bölgesi olan Ortaköy’de gezerek yemek yediği bunların içinde de midye olduğu haberlerde en dikkat çekilen gelişmeydi. Sonrasında da yaşanan olaylarda midye sorgulamasının sıklıkla yapıldığı görüldü.
Midyenin sağlığa etkisine dikkat edilmeli
Midyenin, sağlık uzmanları tarafından denetimli üretilmediği ve satılmadığı sürece yenmesi tavsiye edilen bir ürün olmadığı görülüyor. Midye, Türkiye’de sokak lezzetleri arasında yer alırken, araştırmalarda da mikrobiyal yükünün yüksek olduğu belirtiliyor.
2018 yılında Doç.Dr. Zayde Ayvaz’ın yaptığı “Geleneksel bir ürün olarak “midye dolma” ve gelecek önerileri” başlıklı derlemede, sokakta satılan midye dolmalarının önemli bir kısmının mikrobiyal yükünün uygun olmadığı ortaya çıkıyor. İstanbul çalışmasında, örnek alınan midyelerin yüzde 77,38’inde koliform bakteriye, yüzde 22,02’sinde E. Coli’ye (kolibasili bakterisi), yüzde 23,8’inde Staphylococcus aureus denilen solunum yolları ve ciltte rahatsızlıklara neden olan bakteriye ve yüzde 38,69’unda da Bacillus cereus olarak isimlendirilen gıda zehirlenmesine neden olan bakteriye rastlanıyor.
![]()

