Yeni bir akademik yayına göre gıda zinciri üzerindeki “yıkıcı” nitelikteki etkileri gittikçe artan mantar türü canlılar, dünya üzerindeki tüm bitkisel tarım ürünleri için önemli bir tehdit.
Genellikle mikroorganizmalar konusunda insanları doğrudan hasta eden patojenlere, özellikle de bakteri ve virüslere odaklanıyoruz. Mısır rastığı ve kara pas hastalığı bizi Ebola virüsü veya E. coli bakterisi kadar korkutmuyor. Ancak bilimsel veriler, bu hastalıklardan korkmamız gerektiğine işaret ediyor.
Söz konusu hastalıkların tarımsal üzerindeki etkisi halihazırda çok ağır. Dünya genelindeki üreticiler, her yıl ürünlerinin %23’ünü mantar enfeksiyonları nedeniyle kaybediyor. Üstelik hasat sonrasında %10 – 20 arasında ilave bir kayıp daha yaşanıyor.
Mantar hastalıklarının faturası çok büyük!
Dünyadaki başlıca kalori kaynağı tarımsal ürünlerden ilk 5’i pirinç, buğday, mısır, soya fasulyesi ve patates olarak sıralanıyor. Mantar hastalıkları nedeniyle bu 5 tarımsal üründe yaşanan kayıp, 600 milyon ile 4 milyar arasında insana her gün 2.000 kalorilik besin sağlayacak kadar fazla.
Üstelik sorunlar bununla da kalmıyor. Exeter Üniversitesi’nde Patolog olan Sarah Gurr’a göre, çok fazla tarımsal alanı mantar hastalıklarına karşı savunmasız hale getiren birçok unsur, aynı anda etki gösteriyor.
Gurr, “Isınan dünyada direnç kazanan mantar enfeksiyonlarının tüm dünyaya hızla yayılması sebebiyle, küresel bir sağlık felaketi yaşanabileceği uyarısında bulunuyoruz. Kısa bir süre sonra bizi bekleyen tehlike, bilim kurgu filmlerinde olduğu gibi zombiler değil, küresel açlık olabilir” sözleriyle tehlikenin boyutuna dikkat çekiyor.
Yorum niteliğindeki akademik yayını hazırlayan ekip, çiftçilerin bin yıldan fazladır mantar hastalıklarıyla mücadele ettiğini, ancak günümüzdeki sorunun bundan çok daha farklı olduğunu ifade etti.
İklim değişikliğine bağlı olarak hava sıcaklıklarının artması sayesinde bazı mantar türleri daha geniş yaşam alanı bulabiliyor. Buna temel gıda ürünü olarak kabul edilen tarımsal ürünleri tehdit eden mantarlar da dahil.
Mantar tehdidinde insan faaliyetlerinin bir başka etkisi de, genetik olarak benzer tarımsal ürünlerin monokültür (tek türlü tarım) uygulaması oldu. Bu ürünlerin mantar salgınlarına karşı oldukça savunmasız olduğu biliniyor.
Tarım ilaçları daha az işe yarıyor!
Fungisit adı verilen tarımsal mantar ilaçları, salgın durumların çiftçilerin yardımına koşsa da mantar türleri zaman içerisinde bunlardan kurtulmanın da yollarını buluyor. Birçok fungisit tek bir hücresel işleme odaklanıyor. Mantar türleri de buna zamanla direnç geliştirerek etkilenmemeyi başarıyor.
Fungisitlerin işe yaramadığını gören çiftçiler, aynı ürünleri daha yüksek miktarlarda kullanarak işleri daha kötü hale getiriyor. Hava sıcaklıklarının artması, tarım ilaçlarının işe yaramaması ve büyük çaplı monokültürlerin mantarlara karşı güçsüz kalması sebebiyle insanlığın bel bağladığı tarımsal ürünler adeta “kolay hedef” haline geliyor.
Açlık halihazırda büyük bir sorun
Dünyada şu anda 8 milyar insan yaşıyor, çok sayıda insan ise halihazırda gıda güvencesine sahip değil. Araştırmacılar, bir mantar enfeksiyonu nedeniyle zaten yetersiz olan gıda güvencesinin büyük bir yara alabileceğinden endişeli.
Araştırma ekibindeki bir diğer isim olan Christian-Albrechts Üniversitesi’nde çevresel genom uzmanı Eva Stukenbrock, “Küresel nüfusun artması beklenirken, insanlık gıda üretimi konusunda eşi benzeri görülmemiş zorluklarla karşı karşıya. Mantar enfeksiyonu nedeniyle her yıl büyük ürün kayıpları yaşanıyor. Bu kayıplar milyonlarca insana beslemeye yetecek kadar büyük” diye konuştu.
Mevcut kayıplar, tüm dünyanın dikkatini çekmesi gereken düzeyde. Yeni yapılan akademik çalışma, hem mevcut durumun ne kadar kötü olduğuna, hem de daha ne kadar kötü hale gelebileceğine dikkat çekmeyi amaçlıyor.
Stukenbrock, “Isınan dünyada mantar enfeksiyonları Avrupa’da tarımsal ürünlerde daha yaygın hale geliyor ve tarım ilaçlarına karşı direnç geliştirmeye devam ediyor. Bu durum gelişmekte olan ülkeler için felaket anlamına geliyor, aynı zamanda Batı dünyasına da büyük zarar verme potansiyeli taşıyor” diye konuştu.
Neler yapılabilir?
Mantar enfeksiyonları dışındaki ciddi sorunlar nedeniyle iklim değişikliğine yol açan emisyonların önlenmesi gibi bilinen hedeflerin yanında kısa vadede mahsullerimizi mantarlardan daha iyi korumanın birkaç yolu olabilir.
Exeter Üniversitesi’ndeki bir grup araştırmacı, birden fazla hücresel mekanizmayı hedef alan yeni bir tarımsal mantar ilacı üretmeyi sağlayacak yeni teknikler geliştirdi. Bunlar uygulanırsa mantarların direnç geliştirmesini zorlaştırabilir.
Yapılan araştırmalar böyle bir mantar ilacının mısır rastığı, çeltik yanığı, fusarium solgunluğu dahil olmak üzere birçok patojene karşı etkili olabileceğini gösteriyor.
Gurr ve Stukenbrock’a göre daha iyi fungisitler olmasa bile, daha iyi tarım uygulamaları yoluyla mantar salgını riskini azaltmak mümkün.
Araştırmadan elde edilen sonuçlar Nature’da yayınlandı.