Pelin Akdemir
Bursa’nın verimli toprakları arasında yer alan Nilüfer’de birinci sınıf tarım alanları ruhsatsız fabrikaların işgali altında. Yaylacık Köyü Muhtarı “Ovada tarım alanı kalmadı” dedi.
Bursa’nın Nilüfer ilçesinde birinci sınıf tarım arazileri üzerinde bulunan bin 500’den fazla kaçak fabrikanın 800’ünde yıkım kararı bulunuyor. Kaçak fabrikaların yapılması imar barışıyla başlarken, tarım yerine kiradan daha fazla para kazanılması yayılmasına neden oldu.
Nilüfer ilçesinin yüzde 26’sı imar yapılaşması, yüzde 74’ü ise orman ve tarım arazisinden oluşuyor. Fakat Demirci Mahallesi’nden başlayarak Alaattinbey, Ürünlü, Yaylacık, Tahtalı, Kayapa ve Hasanağa’ya kadar uzanan bölgede, birinci sınıf tarım arazisi üzerinde bin 500’ün üzerinde kaçak fabrika bulunuyor. 800’ünden fazlasında yıkım kararı olan fabrikaların hepsi ruhsatsız.
İmar barışından sonra 32 çeşit ürün yetişebilen verimli topraklar devlet tarafından bilinen kaçak sanayi bölgelerine dönüşmüş durumda. En küçüğü 500 metrekareden, çelik ve köpüklü panellerden yapılan kaçak fabrikaların kurulması kolay, ancak yıkılması prosedürler nedeniyle zor.
Yıkım kararlarının geç çıkması, fabrikanın boşaltılması için 15 gün süre verilmesi, emniyetin yeterli desteği verememesi ve uzun süren davalar neticesinde, yıllardır üretim yapan kaçak fabrikalar her geçen sene artıyor. Yaylacık Mahallesi’nde yıkımına gidilen bir fabrikada esrar üretimi yapıldığı tespit edildi. Emniyetin yaptığı bazı operasyonlarda kaçak fabrikalarda çalıntı araçların parçalandığı da görüldü.
KİRA GELİRİ TARIMDAN DAHA YÜKSEK
Tarım arazilerinin korunması için kaçak yapılarla mücadele eden Cumhuriyet Halk Partisi Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, ilçede tapusunda ‘bağ’ yazmasına rağmen depo görünümlü yerlerin yüzde 90’ının imalathane olduğunu söyledi. İmarlı alanda yüzde 60 yapılaşma şartı arandığını, tarım alanlarında ise arazinin tamamında kaçak fabrikanın kurulabildiğine dikkat çeken Şahin, tarımdan para kazanamayan köylünün fabrika kira geliri nedeniyle kaçak yapıya yöneldiğini belirtti. Şahin, “Özellikle Yaylacık, Tahtalı, Çalı, Ürünlü köyleri tarımla geçiniyordu. Tarımdan köylüyü para kazanamaz hale getirirseniz, para kazanmanın yolunu bulur. Şeftaliden bir yılda kazanacağı paradan fazlasını, sanayiciye kiraya vererek ayda kazanmaya başladı” dedi.

BAĞ EVİNDEN KAÇAK FABRİKAYA DÖNÜŞTÜLER
Kaçak fabrikaların kurulmasına imar barışıyla başlandığını aktaran Şahin, “İmar affı önce bağ evleriyle başladı. Bağ evlerine elektrik, su aldılar. Sonra tavuk çiftliği olarak yapılmış boş yerlerin imalathaneye çevrilmesiyle iş çığırından çıkmaya başladı. Komşu parselde 150 bin lira kira alıyorken, boş parseli ne ekebiliyorsun ne biçebiliyorsun, ‘Ben de yapsam nasıl olur’ duygusuyla iş buraya kadar geldi. Bir günde anahtar teslimi, fabrika diken şirketler var. Bir de avukatları var. Yıkım kararlarına karşı yürütmeyi durdurma kararı aldırabiliyorlar” diye konuştu.