Mevsim sıcaklarının başladığı şu günlerde yangın haberleri de sık duyulmaya başlandı.
Orman yangınları haberlerine alıştırıldık ama şu ekin tarlalarındaki yangınlara ne diyeceğiz? Tam hasat mevsiminde her yöreden haberler alıyoruz. Son bir iki yıldır buğday tarlalarının yakılmasını hayret ve üzüntü ile takip etmekteyiz. Bu sene de devam ediyor maalesef.
Buğdayın bir ülke için her şeyden önce stratejik önemi var. Yeterli silahı olmayan orduların savaş kazanma ihtimali belki vardır ama yeterli buğdayı olmayan ülkelerin uzun vadeli bir savaşı kazanma ihtimali yoktur.
Saadet Partisi’nin çiçeği burnunda milletvekillerinden Sayın Şerafettin Kılıç’ın iktidara yönelttiği, genelde tarımımızın ve özelde buğday ile ilgili soru önergesindeki sorulardan anlıyoruz ki, daha yakın zamana kadar tarım ürünleri olarak dünyada kendi kendine yeterli 7 ülkeden biri iken, son yıllarda sektördeki gerileme neticesinde büyük oranlarda ithalata muhtaç edilmemiz yanlış politikalar yüzünden olmuştur. İktidar, tarıma yapması gereken desteği yasaların öngördüğü oranlarda asla yapmamıştır. Verdiği cüzi desteği de doğru bir şekilde değil, denetimsiz ve isabetsiz metotlarla vermekte, bu yüzden üretim de gittikçe azalmaktadır. Bu isabetsiz metotlarla yapılan desteğin de adeta “al şu parayı, ekim dikim işleri ile uğraşma” der gibi neticeler doğurduğu anlaşılıyor.