‘Gıda hakkı’nın 1948 Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi’nden beri en temel insan haklarından biri olduğunu biliyor musunuz? Buna rağmen günümüzde en çok ihlal edilen insan haklarından biri olduğunu söylemek mümkün. 16 Ekim Dünya Gıda Günü.
Bu yılın teması ise: Daha iyi bir yaşam ve daha iyi bir gelecek için ‘gıda hakkı’. Güncel veriler bu konuda ilerlemenin çok yavaş olduğunun altını çiziyor. Geçtiğimiz günlerde TÜSİAD ev sahipliğinde Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün düzenlendiği Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenmenin Durumu (SOFI) Raporu 2024 Türkiye Lansmanı’na katıldım, rapordan önemli sonuçları sizlerle de paylaşmak istiyorum. Vurgulanan en kritik mesajlardan biri, 2030 yılına kadar sıfır açlık hedefine ulaşmak için daha güçlü ve acil adımlar atmamız gerekiyor. Dünyada tekrarlayan aşırı hava olayları, ekonomik durgunluklar, eşitsizlik ve pandemi kaynaklı yaklaşık 783 milyon insanın açlıkla karşı karşıya olduğu belirtiliyor. 3.1 milyardan fazla insanın, yani Dünya nüfusunun yüzde 42’sinin sağlıklı beslenme imkanından yoksun olduğu yeni SOFI raporu sonuçları arasında.
Erişilebilir olmalı
Ben beslenme uzmanın sorumluluğunun sadece birey değil, aynı zamanda toplum ve gezegen sağlığını iyileştirmek olduğunu düşünüyor ve bunun için tüm çabamla çalışıyorum. IFAD ülke direktörü Liam F. Chicca ve FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı kıymetli Ayşegül Selışık ile sohbetimizde beslenmenin ve beslenme uzmanlarının rapordaki birçok kritik mesaj için önemini ilettiler, kendilerine çok teşekkür ederim.
Bir beslenme uzmanı gözü ile yer aldığım panelde ise gıda güvenliği ve beslenme raporu sonuçlarının hâlâ endişe verici olduğunu aktardım. Rapordaki sağlıklı gıdaya erişemeyen bireylerdeki artışın altı çizilirken obezite oranlarını da göz ardı etmemek gerekiyor. Öyle ki obezite oranlarındaki artış yetersiz beslenmenin yükünü artırıyor. Bir diğer dikkat çekmek istediğim nokta ise anemi.