Süt, önemli protein kaynaklarından birisi. Birleşmiş Milletler COICOP kategorilerinde tahıl, et ve balık gruplarından sonra baştan dördüncü sırada yer alan süt ürünlerinin TÜFE sepetindeki toplam ağırlığı yüzde 2,3. Başlı başına içme sütünün ağırlığı yüzde 0,6. Peynir yüzde 1,2 ve diğer süt ürünleri yüzde 0,5 ağırlığa sahipler. Muhteviyatındaki kalsiyumu unutmamak gerekiyor.
24 Şubat 2025 tarihli “Kiwi Doları” başlıklı yazımızda küresel süt ürünleri fiyatlarının dengelenerek zirveden gevşeyebileceğini belirtmiştik. Mayıs ayını takiben küresel süt piyasasının standardını belirleyen GDT ihalelerinde fiyatlar düşmeye başladı. Mevsimsel açıdan yaz aylarında Avrupa’da süt üretiminin sezona girmesi arzı destekledi. Benzer şekilde Türkiye’de Mart–Mayıs zirve döneminde 3 milyon tona yaklaşan çiğ süt üretimiyle geçen yılın yüzde 1 üzerine çıkıldı.
Dünya’nın en önemli süt ihracat merkezi konumundaki Okyanusya’da verimliliğin önümüzdeki yıla taşınacağı beklentisi hâkim. Güncel verilere göre Yeni Zelanda’da süt katısı kilogram başına 10,15 Yeni Zelanda Doları’ndan işlem görüyor. Avrupa’da ise çiğ süt fiyatı kilogram başına 53,23 Euro-cent. Ham fiyatlar yıl genelinde istikrarlı şekilde yatay seyretti. Yıl ortalamaları alındığında 2025 senesinde Yeni Zelanda fiyatlarında yüzde 14, Avrupa fiyatlarında ise yüzde 10 artış söz konusu.
Kambiyo etkisi bu görünümü daha da çarpıcı hale getiriyor. Yeni Zelanda Doları aynı dönemde ilgili yazımızda belirttiğimiz üzere ABD Doları karşısında yüzde 3 değer kaybederken Euro yüzde 3 değer kazandı. Türk Lirası ise sene başından itibaren yüzde 17 oranında değer kaybetti. Dolayısıyla TL bazında Yeni Zelanda fiyatları yüzde 29, Avrupa fiyatları ise yüzde 33 artış kaydettiler.
Yıllık bazda yüzde 34 artış var
Yurt içinde Ulusal Süt Konseyi tavsiye alış fiyatı açıklıyor. Sene başındaki düzenlemeyle fiyat litre başına 17,15 TL’ye yükseltilmişti. Ardından Ağustos ayından geçerli olacak şekilde 18,35 TL’ye çıkarıldı. Bu ay ise Ekim’den itibaren geçerli olacak şekilde fiyat 19,60 TL’ye güncellendi. Türk Lirası’nın seyri ve iç piyasadaki fiyat oluşumu birebir örtüşmediği için doğrudan kıyaslama kolay değil; ancak yıl ortalamaları dikkate alındığında yüzde 25, yıllık bazda ise yüzde 34 artış söz konusu. Son güncelleme ile yurt içi ve yurt dışı fiyat makası belirli ölçüde kapanmış oldu.
Güncelleme ihtiyacının temelinde girdi maliyetleri yatıyor. Süt–yem paritesi, hayvancılığın en kritik sürdürülebilirlik metriği. Bu yaz gübre ve yem fiyatlarında artış yaşandı. Uluslararası piyasalarda özellikle Şikago Ticaret Borsası’nda tahıl fiyatları deflasyonist eğilimde seyrederken Akdeniz havzasında piyasa sıkışıktı. Yurt içinde kuraklık mısır ve arpa rekoltesini zayıflattı. Avrupa da mısır hasadından istediğini alamadı. Karadeniz’deki lojistik sorunlar navlun piyasasına yansıyınca Akdeniz’de rekabet gücü artan ABD menşeli tahıl ürünlerinin satışları görüldü.