Bu yıl badem üretiminde yaşanan ağır kayıplar nedeniyle sadece Adıyaman’da 30 bin dönüm bahçenin sökülmesi bekleniyor. Zirai don, dolu yağışı, düşük fiyatlar ve düşürülen gümrük vergilerinin, üreticinin zor durumda kalmasına neden olduğunu kaydeden sektör temsilcileri, üreticilerin artık ayakta kalamadığını belirtti.
Badem üretiminde bu yıl son yılların en zor dönemi yaşıyor. Zirai don ve dolu yağışından olumsuz etkilenen üreticiler, düşük fiyatların yanı sıra ABD’ye uygulanan gümrük vergisinin düşürülmesiyle daha da zor durumda kaldı. Sektör temsilcileri, yüksek maliyetler ve düşük fiyatlar nedeniyle üreticilerin artık ayakta kalamadığını belirtiyor. Son iki yılda 8 bin dönüm badem bahçesi sökülürken, bu yıl yalnızca Adıyaman’da 30 bin dönüm bahçenin sökülmesi bekleniyor.
Adıyaman’da badem üreticilerinin ağaç sökümüne başladığını aktaran Kahta Sert Kabuklu Meyve Üreticileri Birliği Başkanı Mehmet Sena Yıldırım, bahçe sökümlerin yoğun bir şekilde devam ettiğini belirterek, “Bu yıl Adıyaman’da yaklaşık 30 bin dönüm badem bahçesinin söküleceğini öngörüyoruz. Daha önce 8 bin dönüm bahçe sökülmüştü. Geçen yıl fiyatların biraz daha iyi olmasından dolayı söküm az gerçekleşti. Bu yıl üreticiler artık ayakta kalamadığı için birlik başkanı olarak ben dahil ‘sökmem’ diyenler bile sökmeye başladı. Şu an oduncu arıyorum; üstüne para vermeyeceğim şekilde gelip söküp temizlese sökeceğim. Sökülen bahçeler tam verim döneminde ve 10 yaşında olan bahçeler. Bahçe sökümünün en büyük nedeni üreticinin kazanmaması” dedi.
Bu yıl badem alım fiyatı yüzde 16 arttı
Üretimde temel problemin üretim maliyetlerinden kaynaklandığını ifade eden Yıldırım, bu yıl kabuklu bademin kilogram fiyatının 50 ile 130 lira arasında değiştiğini bildirdi. 130 lira olan ürünün randıman oranını, 1 kiloda 350 gramın üstünde iç veren ürün grubunun oluşturduğunu ifade eden Yıldırım, “Fakat kilogram ortalaması 100 lirayı bulmuyor. Biz fiyatlara karşı artık üretici kazansın derdini bıraktık ve şunu söyledik; üreticinin en azından bahçeyi sökmeyeceği şekilde bir fiyat verilmesini talep ettik. Yüzde 200 randımanı olana 350 kuruş, yüzde 350 ve üstüne de 400 kuruş fiyat bekliyorduk. Tarım Kredi Kooperatifi geçen yıl üst limiti 280 kuruş olarak açıkladı. Bu yıl ise yüzde 16’lık artışa giderek 335 kuruş verdi. Eğer talep ettiğimiz fiyat olsaydı, üreticiler sökmemek için biraz daha direnirdi” diye konuştu.
Çözüm önerilerini de dile getiren Yıldırım, Türkiye’de üretim destek modelinde, rekabet etmek istedikleri ülkelerin yanına bile yaklaşamadıklarını söyledi. Rekabette çok geride bulunduklarını ve rakip ülkelerin kendi üreticisine yüzde 50 sübvansiyonla malzeme sağladığını belirten Yıldırım, “Onlarda kurulum giderlerinin minimum yüzde 75’i maksimum yüzde 100’ü karşılanıyor. Araç, gereç traktör, makineler yüzde 75 hibe veriliyor. Biz ise yaptığımız yatırımlarla borçlu başlıyoruz. Onlarda sübvansiyon hibe yerine geçiyor. Bizde ise maksimum yüzde 25 sübvansiyon bulunuyor. Bunun yanı sıra işçilik maliyetlerimiz aldı başını gidiyor. Biz üretime başladığımızda işçilik 17 dolarken, bugün 28 dolar. Enerji giderimiz yakıt ve mazot 10 kattan fazla arttı. Biz o tarihte 12 dolardan badem satıyorduk, bugün ise aynı fiyata satamaz durumdayız” ifadelerini kullandı.

