Her zaman alışveriş ettiğimiz marketten köftelik kıyma almaya kalkıştık. Kilosu 360 lira olmuş. Migros fiyatına baktık, kilosu 250 lira. Et ve Süt Kurumu’nda sabah erkenden kuyruğa girebilirseniz 200 liraya 1 kilo temin edebiliyorsunuz. Rahmetli Güngör Uras yıllar önce ABD dönüşü: “Fiyatlar New York” diye bir yazı yazmıştı. Artık New York’u da geçtik.
Bir zamanlar Et ve Balık Kurumu vardı. 1952 yılında kurulmuştu. Fakirliğin ve ağır kışların hüküm sürdüğü Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da hayvan yetiştiricileri için kooperatif görevi görürdü. Sağladığı destek yemdi, avanstı, alım garantisiydi. Zorunlu hallerde toplu kesim ve stoklamaydı.
2000 yılında krizden çıkış için şart koşulan “Yakın izleme programı”nın dört ön şartından biri EBK’nın özelleştirilmesiydi.
O süreçte EBK’nın tesisleri yok pahasına hurdacılara satıldı. Deneyimli kadroları dağıtıldı. Üreticiler köyden şehre göçtü. Arsalarına marketler, siteler yapıldı.
EBK’nın yok edilmesinin yanlışlığı sonradan anlaşıldı, Et ve Süt Kurumu kuruldu ama eski EBK’nın yerini tutmadı.
Bu arada fiyat dengelemesi için zaman zaman alınan ithalat kararları aksi sonuçlar verdi, yem ve akaryakıt fiyatının sürekli artması eklenince hayvancılık can çekişir oldu. Soğan ve patates bir yıl sonra daha çok ekilir, fiyatlar düşer. Ancak hayvancılığı kısa sürede ayağa kaldırmak mümkün değil. Üretici ve tüketiciyi bunaltan fiyatlar nasıl geriye yürütülecek? Bunun için uzun vadeli akıllı planlar uygulanması gerekiyor.
Çocuklar ve gençler et ve süt tüketmeden büyümez ki…
https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/melih-asik/bir-gram-et-6942573