Ramazan geldi. Yaşanan felaketlerden sonra Ramazan sofraları abartıya kaçmadan, dayanışma ruhunu besleyecek.
Ramazan sofraları zengin olur. Her ülkede o ülkenin en kıymetli, en gözde yemekleri neyse sofraya konulur. Çoğu kez et ve pirinçle yapılan yemekler tercih edilir; zira her ikisi de pahalı ve kıymetlidir. Her ülkenin yemeği farklı da olsa malzemesi söz konusu olunca masraftan kaçınılmaz. Diğer taraftan Ramazan aynı zamanda nefsi köreltmenin, oruç tutarak aç ve susuz kalmayı tatmanın, azla yetinmenin de zamanıdır. Geçmişe bakarsak pek çok Ramazan yemeğinin bu anlayışla hazırlandığını da görürüz. İftardan kalan sahurda yenir, tüketilmeyen pideyle tiritten paparaya, hatta tatlıya varıncaya kadar pek çok yemek yapılır.
Eskiden tirit gibi yemekler çok sevilir, sıkça yapılırmış. Orta Çağ Arap mutfağının klasik yemeklerinden biri olan tirit, aynı zamanda Hazreti Muhammed’in en sevdiği yemek olarak da anılır. Ama tirit denilince tek bir yemek anlaşılmasın. Sade suya tirit misali fukara yemeğinden, en tarihi kayıtlarda zengin sofralarda sülün etine varana kadar türlü türlü etlerle yapılan pek çok tirit var. Farsça “tirid” veya “tarid”, süte veya et suyuna batırılarak ıslanmış ekmek anlamına gelir. Teknik anlamda tam da öyle. Ayrı ayrı pişmiş et haşlama ya da kavrulmuş kıyma, yoğurt, eritilmiş tereyağı gibi malzeme, tabakta pide, doğranmış ekmek ya da yufka ekmekle birleşir, böylece ortaya bir yemek çıkar. Pek çok yerde bu amaçla susamsız yapılan kel simitler de vardır. Bazen bu tarz yemeklere, özellikle süt veya peynirle yapılanlara “papara” denir; haşlanmış tavuk veya hindi etiyle yapılanlara, “bandırma, banduma, ıslama, çullama” denilir. Ekmek yemeğin altına döşenmiyor, içine doğranıyorsa “doğrama” denildiği olur. Örneğin Türkmenistan’da içine tandır ekmeği doğranan etli, soğanlı, havuçlu bir yemeğe “doğrama” denir.
Atıksız mutfak
BM Genel Kurulu’nda, Türkiye’nin çabalarıyla 30 Mart’ın “Uluslararası Sıfır Atık Günü” ilan edilmesi çok önemli bir adım. Türk mutfağı kültürel bakımdan sürdürülebilirliği ve atıksız olmayı temel alır. Mutfakta malzemenin hiçbir kısmı ziyan edilmez, boşa harcanmaz. İsraf her şeyden önce günah kabul edilir. Kuru ekmek veya yufkanın değerlendirildiği tirit, papara, bandıma gibi yemekler bu yaklaşımın tipik örnekleridir.