Bölgede Adana’dan Diyarbakır’a kadar yaklaşık 3.5 milyon hektar verimli tarım toprağımız, yaklaşık 5000 köyümüz bulunuyor ve 2.5 milyon kırsal nüfus yaşıyor. Kayıtlı çiftçi sayısının ise 300.000 olduğu tahmin ediliyor. Türkiye genelindeki 181 sulama birliğinin 40 adedi büyük bir sulama alanı ile bu bölgede yer alıyor. Bölge hayvancılık açısından da çok önemli. Uzmanlar bölgede yaklaşık 2 milyon büyükbaş, 9 milyon da küçükbaş hayvanın bulunduğunu, 2800 hayvancılık işletmesinin zarar gördüğünü belirtiyorlar. Bu bölge tarımsal ihracatımızın yaklaşık yüzde 20’sini sağlıyor. Bölgede yaş meyve ve sebze üretiminin yanı sıra, kuru tarım ve endüstriyel tarım da yapılmaktadır. Bölgede makarna, sıvıyağ fabrikaları bulunmaktadır. Depremin vurduğu bölge, bir tarım ve hayvancılık bölgesi olarak çok önemli bir özelliğe sahiptir.
Depremde can kaybının yanında, ambarlardaki traktörler, tarımsal iş makineleri, tohum, gübre ve diğer girdilerin kaybı da yaşandı.
Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız, ‘Tarımsal üretim kesintiye uğramamalı’ uyarısında bulunurken, ayrıca bölgesel tarımsal kuraklık riskine yönelik çalışmaların şimdiden başlatılmasını öneriyor.
YARGI, KAMU YARARINI GÖZETTİ
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından mahkemenin iptal kararına rağmen satılması için meclis kararı alınan Swiss Otel ile ilgili konuyu köşemizde üç kez gündeme getirmiştik. İBB’nin eski Meclis üyeleri Hakkı Sağlam ve Serdar Bayraktar tarafından açılan dava neticesinde satış kararı iptal olmuş ve Danıştay tarafından da onanmıştı. Bu karara rağmen meclisten yeni bir satış kararı alındı ancak bu karara mecliste ‘ret’ oyu kullanan CHP Meclis üyeleri Mehmet Ali Tüy ve Özgür Öz karşı dava açtılar; İstanbul 4. İdare Mahkemesi tarafından yürütme durdurma kararı verildi. Kararda, “Otelin kiracısı olan şirket lehine 15.02.2032 tarihine kadar intifa hakkı devam ettiği hususu nazara alındığında, kesinleşen yargı kararının gerekçesinin ise ‘intifa’ hakkı olduğu ve bu hak devam ettiği sürece taşınmazın satışının söz konusu olamayacağı, mevcut yargı kararı hilafına alınan meclis kararı işleminde hukuka uygunluğunun bulunmadığı sonucuna varılmıştır” denildi. Kararda daha sonra şöyle devam denildi: “Telafisi güç zarar koşulu, açıkça hukuka aykırı olduğu saptanan, taşınmazların satışı durumunda ekonomik anlamda büyük hak kaybına neden olabileceği nedeniyle dava konusu işlemin hukuk aleminde telafisi güç ve imkânsız zararlara yol açacağı sonucuna varılmıştır diyerek yürütmeyi durdurma kararı alınmıştır.”