Ülke ekonomisinin önümüzdeki dönemde nasıl bir yol izleyeceğini gösteren Orta Vadeli Program (OVP) geçtiğimiz günlerde Resmî Gazete’de yayınlandı. Ekonomi elbette hepimizin hayatına dokunan bir konu. Bu yazıda, ekonominin farklı alanlarını diğer uzmanlara bırakarak, ilgi alanım olan tarıma ilişkin değerlendirmelerde bulunmak isterim. Çünkü tarım demek her şeyden önce gıda demek. Ülkemizin önemli sorunu olan gıda enflasyonu da göz önüne alındığında tarıma verilen destekler de haliyle önem kazanıyor. Tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından da kamu yönetiminin tarıma desteği çoğu kez belirleyici oluyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesi ve bütçeden çiftçilere ayrılan pay devletin tarıma olan desteğini net bir şekilde görebiliyoruz.
Bu çerçevede, açıklanan OVP bize tarıma olan destekle ilgili ne söylüyor, hep birlikte inceleyelim.
Öncelikle tarımın milli gelir içindeki payına bakalım. İktisadi faaliyet kolları içinde tarım sektörü 2023’te yalnızca %0,2 büyüme ile milli gelire kayda değer bir katkı yapmadı. 2024’te tablo biraz toparlansa da bu yılın ilk iki çeyreğinde sırasıyla %2,1 ve %3,5 küçülme yaşandı. Yani tarım, ülke büyümesine negatif katkı yaptı. Büyüme verileri iç açıcı değil.
Ekonomi bozuldukça, paramız faize gidiyor. Gıda enflasyonunda ise uzun süredir Avrupa ve OECD ülkelerinin açık ara lideriyiz. Dünyada da ilk 10’dayız. İnsan ister istemez düşünüyor: “Tamam, gıda pahalı ama belki de ucuz üretim için özel kaynak ayrılmıştır.” Keşke öyle olsa… Ama değil.
Bakın, OVP’lere ne yazılmış.
- 2025-2027 OVP’sinde: Tarımsal ürünlerin alım fiyatları, kamu maliyesine etkileri, piyasa dinamikleri ve program hedefleri gözetilerek belirlenecek, geçmiş enflasyona endeksleme azaltılacak.
- 2026-2028 OVP’sinde: Aynı ifadeler tekrar edilmiş.
Yani çiftçinin maliyeti göz önünde bulundurulmayacak. “Ben ne verirsem ona razı olacaksın” anlayışı hâkim. Çünkü gıda enflasyonu düşürülemiyor, çözüm yine çiftçiye yüklenmekte bulunuyor.
Şimdi gelelim Tarım ve Orman Bakanlığı ve Genel Bütçe verilerine.

Şimdi tabloya bakalım. 2026 ve 2027’de genel bütçe sırasıyla %10 ve %11 artmış. Peki Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bütçesi? Tam tersine, aynı yıllarda %2,2 ve %1,8 küçülmüş. Genel bütçe büyürken tarıma ayrılan kaynak azaltılmış.
“Belki bütçe küçülür ama destekler artar” diyebilirsiniz. Maalesef öyle de değil. Tarımsal destekler 2026’da %5,6, 2027’de %4,8 azaltılmış. Yani hem bakanlık bütçesi küçültülmüş hem de çiftçiye verilen destek düşürülmüş. Çiftçiye destek verilmemesi, biz tüketiciler için yüksek gıda enflasyonu demektir. Hükümetin bulduğu çözüm ise çiftçinin ürününü ucuza almak!