Hasan Açanal: Kahvaltıya misafir var: Bir Türk, bir İngiliz, bir Japon

Sabah akşam yediğimiz kuru fasülyeyi neden İngilizlerin yaptığı gibi kahvaltı soframıza dahil etmiyoruz. Fransızlar neden kahvaltıda peynir yemiyorsa o yüzden. Kısaca da söylesek, uzun uzun da anlatsak yanıt değişmiyor: Kültür.

Japon, İngiliz ve Türk kültüründe kahvaltı
Japon, İngiliz ve Türk kültüründe kahvaltı

Kahvaltı sözcüğü İngilizcede ve Fransızcada “oruç bozma” anlamına gelir. Gecenin orucunu yeni bir günün müjdecisi olan sabahla birlikte bozma anı kahvaltı. Bazen ayaküstü, biraz uykulu ve yalnız, ama bazen de sevdiklerimizle beraber, uzun uzun keyfine vararak yaşadığımız bir an. Her sabah.

Kahvaltıda ne yediğimiz hem coğrafyamızla ilgili bir durum hem de tarihimiz ve kültürümüzle. Eskiye, çok eskiye gittiğimizde, ister batıda, ister doğuda yeni bir güne başlamak için tek bir çorba bile yeterli olmuş. Ama bu sefer de çorbalar farklı olmuş ve yanında yediğimiz katıklar…

10Haber’de yemek kültürü yazmaya başladığım ilk haftalar yüzlerce peynir çeşidine sahip olan Fransızların kahvaltıda neden peynir yemediklerine dair bir soru sormuştum. Kültür farklılıklarını vurguladığım bu yazıda soruyu sorarken yanında cevap anahtarını vermemem bazılarını şaşırtmış hatta kızdırmıştı. “Fransızlar peyniri şarapsız yemez, sabah sabah şarap içilmeyeceğine göre peynir de yenmez” şeklinde gayet yaratıcı bakış açıları bile önerilmişti sosyal medya gruplarında.

Ezberlere dayalı test çözmeye alışkın bir toplum olduğumuz için ucu açık soruları pek sevmiyoruz. Konumuzun kahvaltı olması bana uzun zamandır beklenen bu cevap anahtarını verme imkanı da tanıyor. Fırsat bu fırsat

Fransızların kahvaltıda peynir yememelerinin iki sebebi var:

İlki, geleneksel Fransız kahvaltısının sosyal bir an olmaması.

Ailenin farklı bireyleri sabah kalkar, yüzlerini bile doğru düzgün yıkamadan pijamalarıyla mutfağa girer, bir dilim baget ekmek, tereyağı, siyah kahve ve hop, diş duş giyinme ve sokak.

Kişi şayet bir çocuksa anne nezaretindeki söz konusu tereyağlı ekmeğin yanında biraz reçel olabilir, kahve ise bol sütlü ve şekerli… Biraz zaman varsa ve üşenme yoksa köşedeki fırından iki adet kruasan son derece “şımartma” sayılabilir. Zaman daha da kısıtlıysa kahve ve kruasan evle iş veya okul arasındaki bir kafede çabucak halledilmesi gereken bir meseledir.

İkinci sebep, birincinin kültürel ve damak tadına dönüşmüş hali. Zaman hafta sonu olduğunda ve mutfakta ailece oturulduğunda bile menü kahve ve kruasandan öteye gitmez. Bu durumda “yenmeyen” sadece peynir değildir. Peynirin yanı sıra zeytin, domates, salatalık, yeşil biber, maydanoz, yumurta, sosis, salam, sucuk da yenmez. Kısacası reçel hariç bizim yediklerimizin hiç biri Fransız kahvaltı geleneğinde bulunmaz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Kırmızı ette fiyatlar düşecek! Bakanlık büyükbaşın ardından kuzu ithalatı için düğmeye bastı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vatandaşın kırmızı ete beklediği fiyatlarla...

Pirinçte yaşam maliyetine baskı oluşturabilecek fiyat artışı! Japonya 18 yılın zirvesinde

Japonya Tarım, Orman ve Balıkçılık Bakanlığı açıklamasına göre, 60...

Ömer Fethi Gürer: Et ithalatıyla piyasanın dengesi bozuluyor, üretici emeğinin karşılığını alamıyor

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çiftçi Hasan Erdal'ın...

“Gıda verimi dünyada yaklaşık yüzde 21 azaldı”

Türkiye Gıda Sanayii İşve­renleri Sendikası (TÜGİS) ve Sürdürülebilirlik Akademi­si’nin...