Dünyanın geleceği artık yapay zekâ (ai) teknolojisinde. Sanayinin her kolundan hizmet sektörüne, sağlıktan medya alanına kadar hemen hemen her sektör, geleceğini yapay zekâda arıyor. Her ne kadar geleceğe göre şimdilik emekleme döneminde olsa da yarının dünyası, yapay zekâdan oluşacak.
Son birkaç yıl içinde hayatımızda daha fazla yer edinen yapay zekâyla ilgili veriler oldukça ilginç. 2030 yılında yapay zekânın 15,7 trilyon dolarlık bir hacme ulaşacağı belirtiliyor. Buna 3 trilyon dolarlık bir blok zincir ekonomik büyüklüğü, 500 milyar dolarlık bir nesnelerin interneti teknolojileri büyüklüğü ve diğer dönüştürücü teknolojilerini de eklediğimizde büyüklük 20 trilyon dolara varıyor.
Şu anda dünyanın 135 trilyon dolarlık büyüklüğü olduğunu düşündüğümüzde, bu gücün hiç de yadsınamayacak büyüklükte olduğu apaçık ortada. Yapay zekânın korkutan tarafları da yok değil. Hollywood filmlerinin yıllar önce sahnelediği yok oluş hikâyeleri bizleri korkutsa da, gerçek istihdamda kendini gösterecek. 100 milyona yakın kişinin işini kaybedeceği ifade ediliyor. Artık dev şirketler, geleceğin teknolojisine büyük büyük yatırımlarla, bu süreci yönetmek istiyor.
Yapay Zekâ Bakanlığı kuruldu
Microsoft’tan tutun Tesla’ya kadar hemen hemen her sektör bu alana milyar dolarlık yatırımlar yapıyor. Ülkeler de bu yatırım fırtınasının içerisinde. Örneğin Suudi Arabistan, Vizyon 2030 programının gerçekleşmesinde yapay zekâya önemli bir yer ayırmış durumda. Suudi Arabistan’ın 900 milyar dolardan fazla varlığı olan Kamu Yatırım Fonu (PIF) son haftalarda Silikon Vadisi’nin önde gelen girişim sermayesi şirketlerinden Andreessen Horowitz ve başka potansiyel yatırımcılar ile ortaklık bunlardan biri.