İnsanoğlunun önemli gıdalarından biri olan patatesin tarihteki yolculuğu

Bugün dünyadaki en önemli bitkisel besin kaynaklarından biri olan patates, aslında ülkemize ve kıtamıza, hatta Amerika kıtası dışında dünyamıza “yabancı” olan “patlıcangiller” (solanaceae) familyasından. Anayurdunun Güney Amerika kıtasındaki And Dağı’nın eteklerindeki Peru ve Bolivya vadileri olduğu sanılıyor.

Adını, Peru’daki bir kabilenin dili olan Quechua’cadan almış. Her dile bu adlandırmanın türevi olan sözcüklerle geçmiş. Ancak onların “batatas” dedikleri bitki aslında bizim bugün kullandığımız patatesin değil, ayrı bir ürün olan tatlı patatesin adıydı. And Dağları’nda 2800 m yükseklikte bulunan Chilca Kanyonu’ndaki bir mağarada yapılan kazılardan elde edilen arkeobotanik veriler ve radyokarbon tarihlemeleri, patatesin evcilleştirilmesinin MÖ 8 binler olduğunu göstermiş. İnka uygarlığının ‘resmi’ yiyeceği konumunda olan patatesin bulunduğu bölgeden dışarıya çıkışı 1532-1572 yılları arasında gerçekleşen İspanyol işgali sonucu olmuş.

İnka topraklarını ele geçiren İspanyol komutan Francisco Pizarro’nun ordusunda tarihçi ve botanikçi Pedro Cieza de Leon da vardı. Leon, 1553 yılında yazdığı Cronica del Peru kitabında Quito bölgesinde “küçük bakla” dediği fasulyeyi ve patatesi bulduğunu yazmış.

Pizarro, 1560 yılında tam tamına 99 yumruyu Avrupa’ya getirmiş ve İspanya Kralı II. Felipe’ye sunmuş…

Ayrıca İspanyol kronikçi (vakanüvis) Juan de Castellanos da 1537 yılında bu bitkiyle bugünkü Kolombiya topraklarında yürütülen bir harekat sırasında tanışıldığını ve bitkiye daha sonra Avrupa’da da olacağı gibi trüf mantarına olan benzerliğinden dolayı İspanyolca aynı anlama gelen ‘turmas’ adını verdiklerini belirtiyor.

Yani İnka’ların kutsal yiyeceği patatesi İspanyol sömürgecilerin 16. yüzyılda Avrupa’ya getirdikleri BİR GERÇEKTİR. Ancak Yeni Dünya’ya Avrupalılardan önce defalarca giden Çinlilerin patatesin kıtadan ayrılmasında bir önceliği olabilir. Ancak bu konuda bir bilgiye henüz rastlanamadı.

Patatesi 1590’da ilk olarak botanik (bitkibilim) literatürüne geçiren ve Latince adını veren İsviçreli botanikçi Gaspard Bauhin. Aynı zamanda tıp doktoru ve anatomi profesörü olan Bauhin 6 binden fazla bitki türünün tanımını, adlandırmasını ve sınıflandırmasını yapmış, bitkiler ve botanikle ilgili, adları Phytopinax (bitki katoloğu) ve Prodomus Tfieatri Botanici (botanik kataloğu) olan iki kitap yazmış. 1591’de Patlıcangiller (Solanaceae) familyasına ait olarak sınıflandırdığı bitkiye Latince “Solanum tuberosum” adını vermiş.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Gazi Kutlu: Türk tarımının geleceği açısından karamsar veriler: Çiftçi yaşlanıyor ve üretimi de ancak borç alarak yapabiliyor

Kredi Kayıt Bürosu’nun 5 yıldır aralıksız sürdürdüğü “Tarımsal Görünüm...

Çiftçilere 72 milyon 554 bin lira tarımsal destekleme ödemesi yapılacak

Tarım ve Orman Bakanlığı, 72 milyon 554 bin liralık...

Erdoğan duyurdu: Çiftçi ve üretici kredilerinde limitler artırıldı

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Küçük ekipman kredisi 250...

Ebru Erke: Tütsü, keven, mezla

Bunlar ne mi? Bal çeşitleri desem… Şimdiye kadar hep...