Haliyle benim gibi yeni yılı yeni umutlarla, evinde sevdikleri ile eskilerin tabiri ile PTT (Pijama-Terlik-Televizyon) modu ile karşılayacak olanlar için alışverişler hızlandı.
Listenin en başında pazar alışverişi var. Ancak bu yıl hepimiz için zorluydu.
Enflasyon ve bazı fırsatçıların da bu bahane ile durmadan değiştirdikleri etiketler dar, orta, üst grup demedi hepimizi fena etkiledi. Ben de oturduğum semt olan Feriköy pazarına çıktım. 4-6 kişilik bir aile için yılbaşı sofrası alışverişi yaptım. Masa kurmanın -elbette zevkler ve renklere göre değişse de- ortalama maliyeti 2 bin 500 lira. “Restoranda ya da Boğaz’da otelde kutlamak isteyenler ne kadar harcayacak?” derseniz de işte cevaplar.
ETİKET OYUNU YAPANLARA SIKI DENETİM ŞART
4-6 kişilik bir aile için toplamda 2 bin 577 lira harcadım. Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu’nu aradım: “Hemen hemen aynıyız. Biz de 2 bin- 2 bin 500 arası bir rakam çıkardık” diyor “Ama” ile bağlayarak şu uyarıyı yapıyor. “Görüyorum ki bazı esnaf ve zincir marketler daha zamlı asgari ücret cebe girmeden etiketleri değiştirip, fiyatları şişirmiş. Ayıptır, ahlaksızlıktır! Vatandaş dün aldığını iki gün sonra aynı fiyata alamıyor. Buna müdahale edilmesi şarttır. Sıkı denetim yapılmalı. Vatandaşlar da ‘etiket’ oyunu- fahiş fiyat artışı yapan işletmeleri Ticaret Bakanlığı Haksız Fiyat Değerlendirme Kuruluna ya da ALO 175 Tüketici Hattına şikâyet edebilir. Ayrıca eskiden olduğu gibi etiket/ paketlerin üzerine, satış fiyatı yanına, alış fiyatı basılması zorunlu olmalı ki kimin ne kadar fark ile o ürünü sattığı görünsün. Bu, aynı zamanda ‘tüketicinin bilgilenme hakkı’dır da. Mevcut para cezaları da üç kâğıt yapan kurum ya da kurumların cirosu ile orantılanmalıdır ki caydırıcılığı olsun. Yine ‘oyun’ yapan kurum ve kurumların isimleri ifşa edilmeli, 3’ten fazla aynı yanlışı yapanların iş yerleri makul süre kapatılmalı, ısrarla devam ediyorsa da ticaretten menedilmelidir.”