Birçok insan, yaşlanmasının yavaşlamasını ister ve bunun için çözümler arar. Peki bu çözüm günlük bir ilaç kullanmak kadar basit olabilir mi?
D vitamini, yaşlandıkça tipik olarak kaybolan veya zayıflayan kas ve kemik yapımı için önemlidir. Araştırmalar, yeterli D vitamini olmadan insanların yaşa bağlı kas kaybı ve düşme riskinin arttığını gösteriyor. Peki, D vitamini takviyesi almak bu düşüşü yavaşlatmaya, hatta tersine çevirmeye yardımcı olur mu?
Tıpkı yaşlanmanın kendisi gibi bu da karmaşık bir konu. İtalyan araştırmacılar tarafından yapılan yeni bir çalışma, mevcut bilimsel literatürü bir araya getirdi. Gelin yaşlanmanın biyolojik düzeyde nasıl göründüğünden başlayarak bir göz atalım.
Yaşlanmanın ayırt edici özellikleri, daha kısa telomerler, kararsız genler, DNA’mızdaki moleküler işaretler ve kronik iltihaplanma dahil olmak üzere bir dizi hücresel değişiklikleri kapsar.
İtalya’daki Perugia Üniversitesi’nde geriatri uzmanı olan Carmelinda Ruggiero ve ekip arkadaşlarının, yaptıkları çalışmaya ilişkin makalede açıkladığı gibi bu ayırt edici özellikler, doktorların yaşlanmada tipik olarak fark ettikleri ilk klinik özellik olan fiziksel güç ve hareketlilikteki genel bir düşüş kadar kolay tespit edilemeyen, karmaşık ve birbiriyle oldukça ilişkili süreçlerdir.
D vitamini ve yaşlanma
D vitamini eksikliğinin bu durumlarla olan ilişkisi nedeniyle, hekimler on yıllardır osteoporoz hastalarına ve kemik kırıklarının önlenmesine yardımcı olmak için D vitamini takviyesi öneriyor. Bu akla yatkındır, çünkü D vitamini kalsiyum emilimine yardımcı olur. D vitamini bazı gıdalarda mevcut olsa da tek başına beslenmeyle veya yeterince güneşe maruz kalmadan yeterli miktarda almak zor olabilir.
Ancak yakın zamanda yapılan klinik çalışmalar, D vitamini takviyelerinin sağlıklı kişilerde yaşa bağlı kemik kaybını ve kırıkları önlemeye yardımcı olmadığını ortaya koymuştur.
Ruggiero ve meslektaşları ise D vitamininin yaşlanmanın biyolojik belirtileri üzerindeki potansiyel etkilerini inceleyen gözlemsel çalışmaları ve klinik deneyleri derledi ve bu alandaki kanıtların eksik olduğunu tespit etti. Ekip, “Bugüne kadar insanlarda elde edilen kanıtlar azdır ve çoğunlukla preklinik hayvan modellerine dayanmaktadır” ifadelerini kullandı.
Düşük D vitamini seviyesine sahip kişilerin yeterli seviyeye sahip olanlara göre biyolojik olarak daha yaşlı olduğunu gösteren bazı araştırmalar, D vitamininin epigenetik yaşlanmayı yavaşlatabileceğini öne sürüyor. D vitamini takviyesi DNA hasarını azaltmaya da yardımcı olabilir ancak telomer uzunluğu üzerinde bir etkisi olmadığı düşünülüyor.
Ayrıca, hangi dozda veya hangi yaşta D vitamini takviyesinin etkili olabileceğine dair çok az kanıt var. Çünkü bu alanda çok az insan çalışması vardır ve bulguları karmaşık. Bazı çalışmalar, belirli bir dozda D vitamini almanın genel nüfus için güvenli olacağını öne sürüyor. Ancak bu herkes için doğru olmayabilir. Araştırmalar, yüksek dozda D vitamini almanın zararlı olabileceğini ortaya koyuyor. D vitamini takviyeleri, kolesterol düşürücü statinler gibi reçeteli ilaçlarla da etkileşime girebiliyor.
Düşük D vitamini seviyelerini tamamlamak mantıklı görünse de, uzmanlar takviye formunda daha fazla vitamin tüketmenin sağlık için her zaman iyi olmayabileceğini söylüyor. Bu durum, insanların sağlıklarını korumak ve daha uzun yaşamak için dengeli beslenme veya açık havada zaman geçirme gibi diğer başlıkları ihmal etmelerine yol açabilir.
Araştırmadan elde edilen sonuçlar Nutrients dergisinde yayınlandı
www.gidahatti.com/haber/19988210/yaslanmayi-yavaslatmanin-sirri-d-vitamini-olabilir-mi