Ülke içinden çıkılmaz bir döneme girdi. Hangi konuya el atarsan dökülüyor. Hükûmetin almış olduğu yanlış kararlar karşısında sessiz kalanlar ülkeyi tanınmaz hale getirdiler. Bu ülke dünyada tarımda kendi kendine yeten yedi ülkeden biriydi. Ama şimdi halk açlıkla savaşıyor. Bir süre önce çöpten bozulmuş sebzeleri toplayanları haber yapan televizyon kanalları, yalan haber yapmakla suçlanıyordu. Geçmişin tarım bakanı “çiftçiler neden üretmiyor. Neden yurt dışından tahıl ithal ediyoruz” sorusuna, “paramız var ithal ediyoruz” diye cevap vermişti.
Arabanın devrileceğini göremediler. “İtibardan tasarruf olmaz” diyerek har vurup, harman savurdular. Zengin babanın, şımarık çocuğu gibi ülkenin bütün birikimlerini bitirdiler. Dünyayı okuyamadılar. İkinci Dünya Savaşı’nda, halka karne ile ekmek dağıtan İsmet Paşayı ve onun partisini suçladılar. Oysa İsmet Paşa İkinci Dünya Savaşı’nın ne zaman biteceğini bilemediği ve halkı ekmeksiz bırakmamak için bu önlemi almıştı. Bizi aç bıraktınız diyenlere ise sizi babasız bırakmadın cevabını vermişti. İktidar partisi bu söylemi her seçimde, sakız gibi gündeme taşıyor. Nedense, düşünmek ve sorgulamak akıllarına gelmiyor. Bizi uzay çağına götüreceklerini haykıranlar, büyük kitlelere büyük yalanlar söyleyerek alkışlatanlar. Şimdi para bulmak için kapı kapı dolaşıyorlar. Arap dostlarımız para vermek için bin dereden su getirmek gibi istekler ileri sürüyorlar. Dünyada bulunan binlerce yatırımcı hükûmet yetkililerini dinliyor. Ama ülkeye yatırım için kılını kıpırdatmıyor.
Yapay zekâ dönemi
Günümüzde yapay zekâ programları dünyayı kasıp kavuruyor. Nedense uzay programları yapanların aklına yapay zekâ programları gelmemiş. Bence yapay zekâya sorsalardı, sarayda danışman adıyla görevli olanlardan çok daha akıllı cevaplar alabilirlerdi. Bu konuyu gazeteci büyüğüm Orhan Bursalı, sormuş aldığı cevaplar gerçekten düşündürücü. Aynı zamanda çözümler de öneriyor. Verdiği cevaplar karşısında Orhan Bursalı “Valla kafası iktidardan daha iyi çalışıyor” kanısına varmış. Bakın neler söylemiş
Türkiye’nin sorunları, ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel olmak üzere çeşitli boyutlardadır. Bu sorunların çözümü için kapsamlı bir yaklaşıma ihtiyaç vardır.