Ülkeyi altüst eden afetin ardından ne nasıl yazılmalı… İnsan kafasında ve vicdanında kaçınılmaz iniş çıkış yaşıyor. 6 Şubat itibarıyla bir bardak su içerken, bir lokma yemek yerken tarifsiz utanç içindeyim, suçluluk duygusuyla yaşıyorum… Bu duyguyu ömrümün sonuna kadar atlatabileceğimi de sanmıyorum. Sözün bittiği yerde duruyoruz.
Felaketten, popüler deyimle Yeşil Yıkama (Green Washing) vesilesi yaratan kampanyalarda açık artırmaya girenleri de “abi sen yüce gönüllüsün biraz daha ver…” diyenleri de… özetle olanı biteni izlerken yer yarılsa içine girsem duygusundayım. Bunu düşünürken daha da fazla utanıyorum çünkü yüzünü görmediğim binlerin fiilen enkaz altında kaldığını, adını bilmediğim binlerin en yakınlarını bir daha hiç görmemek üzere toprağa gömdüklerini, ülkemin birkaç dakika içinde yoksul, yalnız ve yoksun kaldığını aklıma getiriyorum. İçimdeki ses, “…neden daha önce akılda, vicdanda, bilimde, önlemde tek yürek olmayı akıl etmediniz…” diye haykırıyor. Hayat devam edecekse eğer, eskisi gibi olmamalı. Susmadan yorulmadan yılmadan doğruda durmak doğruyu söylemek ve doğruyu yapmaya devam.
Suçlu çok, cahil çok, kötü de… Acı çok. Yıkama çok, yağlama çok çok. Bu büyüklükteki bir felaketin sonu var mıdır, “…milyon TL/Dolar…” kelimeleri uçuşurken havada böyle bir trajedinin sonucu belli ki yitirilen hayatların sayısı olarak tarih sayfalarına düşülen bir rakamda kalacak.
Acıları hep ilk andaki kadar canlı hatırlamak yaşamın olağan akışı içinde mümkün değil. Samimiyetle, korkuyorum çünkü bunu yalnız unutmakla kalmayacak, yeniden yazmasına bayıldığımız bir başka hikâyeye dönüştüreceğiz.
Bir tek şansımız var ki, o da doğa! Affetmiyor, unutmaya izin vermiyor. İşin ilginç yanı Türkiye de ısrarla ders almıyor. Doğa anımsatmaktan yorulur, Türkiye unutmaya doyamaz mı acaba!
Hititler tarihten neden silindi?
Hitit uygarlığı Anadolu’nun ilk sahiplerinden. MÖ 1650’den 1200’e kadar Hitit İmparatorluğu, kuzey Suriye’nin yanı sıra Anadolu’nun büyük bir kısmına hükmetti. Büyük savaşçıydılar, uzun mesafeli ticaret ağları geliştirdiler ve gelişmiş sulama sistemleriyle çiftçilik yaptılar. Ama sonra devlet birdenbire çöktü. Başkenti terk edilmişti…
Araştırmacılar imparatorluğun çöküşüyle ilgili volkanik patlamaları, depremleri, istilaları, siyasi ve ekonomik başarısızlıkları ve hastalıkları düşündüren açıklamaları kavramaya çalışıyor. Yeni bulgular ilginç gerçekleri gün ışığına çıkarıyor. Hitit uygarlığını doğa yerle bir etmiş.