Belen Spor Salonu’nda 40 kadın kooperatifinin ürettiği ürünler yer alıyordu. Girişimci kadınların ürünleri burada toplanıp Türkiye’nin birçok noktasına kargolanıyor. Kadın girişimcilerinin desteklenmesi adına önemli bir proje. 280 depremzede kadın bu projeden yararlanıyor. Belen’den ayrıldıktan sonra Antakya’ya doğru yola çıktık. Yaklaşık 1.5 saat süren yolculuğun sonunda Antakya’ya giriyoruz, ilerlediğimiz yolda sağ ve soldaki konteyner kentler dikkatimizi çekiyor. O an deprem gerçeğini bir kez daha hissediyoruz. İlerlediğimiz yolda dikkatimizi çeken bir başka şey ise yıkıntılar oluyor. Bulunduğum otobüsteki diğer insanlardan duyduğum şey, “Bu iyi hali. Önceki halini görseydiniz, savaş alanından farksız değildi” oluyor. Otobüste hemen önümde oturan Milliyet Gazetesi’nden Çiğdem Yılmaz’ın depremden hemen sonra bölgeye geldiğini biliyorum. “O günlere dair fotoğrafları var mı?” diye soruyorum. Telefonundaki fotoğraflara bakıyorum.
Antakya’da ilk durağımız TURYİD’in bölgede esnafı desteklemek için kurduğu Antakya Uzun Çarşı konteyner kenti oluyor. Bu kentte 71 küçük dükkân TURYİD desteğiyle açılmış ve depremde dükkânları yerle bir olan bu insanlar bu küçük dükkânlarda hayata tutunmaya çalışıyor.
Hatay Valisi Mustafa Masatlı, 6 Şubat depremi genel analizini anlatırken vefat sayısının 24 bin 171, acil yıkılacak ve ağır hasarlı bina sayısının 80 bin 323 olduğunu açıklıyor. Yaptığımız 24 saatlik hızlı turda depremin etkisinin Hiroşima’ya atılan atom bombasının 2000 katı büyüklüğünde olduğunu öğreniyoruz.