FAO ve EBRD’nin hazırladığı “Türkiye’de Tarıma Yönelik Dijital Teknolojiler” raporunun tanıtımında; akıllı sulama, hassas tarım ve e-ticaret gibi AgTech çözümlerinin tarım sektöründe verimliliği, sürdürülebilirliği ve dayanıklılığı artırdığına dikkat çekildi, özellikle küçük çiftliklerin dijitalleşmede karşılaştığı zorluklar ele alındı. Sektör temsilcileri, dijital dönüşümün Türkiye tarımındaki geleceğine ve bu alandaki fırsatlara ilişkin görüş ve önerilerini paylaştılar.
BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO), Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile işbirliği içinde hazırlanan “Türkiye’de Tarıma Yönelik Dijital Teknolojiler – Bir İnceleme” raporunun lansmanı, dijital teknolojilerin Türkiye’nin tarım sektöründeki dönüştürücü rolünü tartışmak üzere tarımsal gıda sistemlerinin farklı kesimlerinden kilit paydaşları bir araya getirdi.
Raporun lansman etkinliğine Tarım ve Orman Bakanlığı ve diğer kamu kurumları, AgTech şirketleri ve start-up’lar, çiftçiler, tarımsal işletmeler ve bankalar gibi teknoloji kullanıcılarının yanı sıra uzmanlar, araştırmacılar ve akademi üyeleri, kalkınma ortakları ve medya temsilcileri katıldı.
Tarım sektöründe dijital teknolojilerin yarattığı potansiyel
FAO’nun Yatırım için Bilgi (K4I) yayın serisinin Ülke Yatırımında Öne Çıkanlar bileşeni kapsamında yayınlanan rapor, Türkiye’nin tarım sektöründe dijital teknolojilerin mevcut durumunu ve gelecekteki potansiyelini araştırıyor. Çiftçiler, tarım işletmeleri, kooperatifler, teknoloji sağlayıcılar ve kamu kurumlarıyla yapılan 120’den fazla görüşmeyi içeren kapsamlı bir saha çalışmasına dayanan, Türkiye’nin dijital tarım ortamının kapsamlı bir analizini sunan rapor, ekosistemi, temel teknolojileri, benimseme eğilimlerini ve bunların yüksek öneme sahip sektörlerdeki uygulamalarını kapsıyor.
Türkiye’de Tarıma Yönelik Dijital Teknolojiler – Bir İnceleme, aynı zamanda küçük ölçekli üreticilerin karşılaştığı zorlukları vurgularken, benimsemenin önündeki temel engelleri tanımlıyor. Türkiye’nin tarımsal gıda sistemlerinin kapsayıcı dijital dönüşümünü hızlandırmak için pratik, kanıta dayalı tavsiyelerin ana hatlarını çizen rapor, sektör genelinde verimliliği, üretkenliği, sürdürülebilirliği ve dayanıklılığı artırmak için dijital inovasyonu ölçeklendirmeye odaklanıyor.

“Tarımda dönüşüme ihtiyaç var”
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık, aşırı iklim koşulları ve tükenen kaynakların yarattığı zorluklara değinerek, 2050 yılına kadar 9.3 milyar insanı beslemek üzere küresel gıda üretiminin yüzde 60 oranında artırılması için tarımda bir dönüşüme ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi. “Tarımda dijitalleşme, özellikle küçük çiftçiler için hem fırsatlar hem de zorluklar barındırıyor” diyen Selışık, şöyle devam etti:
“Tarım sektörü, dijitalleşme ve yenilikçi teknolojilerin hızla yayılmasıyla birlikte büyük bir dönüşüm geçiriyor. FAO, akıllı tarım, erken uyarı sistemleri ve uydu tabanlı tarım uygulamaları gibi yenilikçi araçlar geliştirerek bu dönüşümün ön saflarında yer alıyor. Bu rapor, Türkiye’nin tarımsal gıda sektöründe verimliliği ve üretimi arttırmanın yanı sıra sürdürülebilirlik için bir yol haritası ve çözümler sunmaktadır. Raporun, tarıma yönelik dijital çözümlerin benimsenmesinde hem büyük hem de küçük işletmelere rehberlik edeceğini umuyoruz.”
“Türk tarım sektörü, çok sayıda güçlükle karşı karşıya”
Konuşmasına EBRD ve FAO arasındaki hem ulusal hem de dünya çapındaki güçlü ortaklığı vurgulayarak başlayan EBRD Türkiye Başkan Yardımcısı Mehmet Üvez, bankanın Türkiye’deki faaliyetlerinin önemli ölçüde büyüdüğünü ve geçen yıl 2.6 milyar Euro’yu aşan yatırım yaptığını ve tarım sektörünün bu portföydeki en önemli alanlardan biri olarak öne çıktığını söyledi. Raporun potansiyel etkisini vurgulayan Üvez, şunları söyledi:
“Türk tarım sektörü parçalanmış tedarik zincirleri, yüksek maliyetler, uluslararası piyasalardaki dalgalanmalar ve daha fazlası dahil olmak üzere çok sayıda aksaklık ve güçlükle karşı karşıyadır. Bu rapor, dijital teknolojilerin önemli bir etki yaratabileceği birkaç kilit alanda umut verici çözümler sunuyor. Raporda vurgulanan teknolojiler arasında yer alan akıllı sulama ve e-ticaret, risklerin daha iyi tespit edilmesine, daha zamanında ve doğru karar alınmasına ve su ve enerji gibi kaynakların kullanımının azaltılmasına olanak sağlıyor.”

“Dijital teknolojiler, tarımsal gıda sektörünün dönüşümü için kilit önemde”
FAO Yatırım Merkezi adına açılış konuşmasını online olarak gerçekleştiren Direktör Yardımcısı Nano Santos ise FAO Türkiye Temsilciliği ile EBRD’ye rapora katkılarından dolayı teşekkür ederek sözlerine başladı. Dijital teknolojilerin tarımsal gıda sektörünü dönüştürmedeki rolünü vurgulayan, raporun temel eğilimleri ve zorlukları analiz etmesi açısından öneminin altını çizen Santos, şunları kaydetti:
“Dijital teknolojiler tarımsal gıda sektörünün dönüşümü için kilit öneme sahiptir. Uzaktan algılama, sensörler, bağlanabilirlik, Nesnelerin İnterneti, büyük veri, analitik ve yapay zeka gibi teknolojiler verimliliği artırma ve kaynak kullanımını iyileştirme konusunda büyük umut vaat ediyor. Ancak bu teknolojilerin kamu yatırım politikaları ve özel sektörle işbirliği yoluyla nasıl yaygınlaştırılacağı başta olmak üzere pek çok zorluk da söz konusudur.
Bu rapor, halihazırda kullanımda olan ana teknolojileri, benimsenmelerinin önündeki engelleri ve genişleme potansiyellerini tanımlamaktadır. Özellikle çiftçi kooperatifleri tarafından kullanılan akıllı tarım teknolojilerine ve bu teknolojilerin sözleşmeli çiftçilerle çalışan tarımsal ticaret şirketleri tarafından nasıl kullanıldığına odaklanmaktadır. Rapor, Türkiye’de kullanılan dijital teknolojilerin kapsamlı bir resmini sunarken, verimliliği artırmak ve tarımsal gıda sistemlerinin dönüşümünü hızlandırmak için benimsenmeyi nasıl artırabileceğimize de bakıyor.”
“Türkiye tarımında dijital teknolojilerin kullanımı düşük”
Son konuşmacı EBRD Bölgesel Tarım İşletmeleri Başkanı Wojtek Boniaszczuk ise raporun, “dijital teknolojilerin verimliliği artırmada ve yerel şirketler için finansmana daha fazla erişim de dahil olmak üzere yeni fırsatlar yaratmada oynayabileceği kritik rolü doğruladığını” belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dijitalleşme bu zorluklara umut verici bir çözüm sunarak doğal kaynakların ve enerjinin daha verimli kullanılmasını ve daha yüksek üretkenlik sağlarken doğanın korunmasını ve insanların istihdam edilmesini sağlıyor. Ancak potansiyel faydalarına rağmen, raporda da belirtildiği üzere, Türkiye’de tarım sektöründe dijital teknolojilerin kullanımı nispeten düşük kaldı. Bu zorlukların aşılması için hedefe yönelik yatırım, kamu-özel sektör ortaklıkları ve kapsayıcı büyümeyi destekleyecek finansal mekanizmalar gerekiyor.”
Rapor sunumu
Etkinlik, raporun yazarları FAO Yatırım Merkezi Kıdemli Kırsal Finans Sorumlusu Frank Höllinger ve FAO Yatırım Merkezi Ekonomisti Berkin Şafak Şener’in raporun bulgularına ilişkin sunumlarıyla devam etti. Yazarlar raporun sonuçlarını, araştırmalarında kullandıkları metodolojileri ve çiftçiler ve üreticiler için altyapı ve dijital araçlara erişimin mevcut durumunu detaylandırdılar. Raporun bulgularına dayanarak Türkiye’nin tarım sistemlerinin daha fazla dijitalleştirilmesi için tavsiyelerde bulunulmasının ardından katılımcılarla kapsamlı bir soru-cevap oturumu gerçekleştirildi.
Lansman etkinliği, tarım sistemlerinin dijitalleşme ile ilgili mevcut durumu üzerine bir panel tartışması ile sona erdi. Moderatörlüğünü EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri/Kurumsal Sektör Danışmanlığı Yardımcı Direktörü Nemanja Grgić’in yaptığı panelde Fikriye Berk (METOS Türkiye İcra Direktörü), Merve Cansın Kaplan (Sürdürülebilirlik, TAT Gıda Strateji ve İletişim Müdürü), Mahmut Sami Çiftçi (Toprak, Gübre ve Su Kaynakları Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürü), Gökhan Özertan (Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Profesörü) ve Emre Tunalı (Agrovisio Kurucu Ortağı). Panelistler, raporun bulgularını tartışarak, sunulan temel zorlukları ve çözümleri genişlettiler ve özellikle dijital teknolojilerin Türkiye’nin tarımsal gıda sistemlerini dönüştürmedeki rolüne odaklandılar.
Raporun başlıca bulguları
Dijital dönüşüm: GSYH’ye yüzde 5.5 oranında katkı sağlayan ve işgücünün yüzde 17’sini istihdam eden tarım sektörü dijitalleşmeyi benimserken, küçük çiftlikler teknolojiye erişim konusunda sıkıntı yaşıyorlar.
Yenilikçilik iş başında: 120’den fazla paydaşın görüşlerine başvurulan çalışmada; IoT tabanlı iklim kontrolünü, hassas tarımı ve dijital izlenebilirliği kilit çözümler olarak öne çıkartıyor.
Yatırım ve politika: Hedeflenen AgTech yatırımları, kamu-özel sektör ortaklıkları ve finansal mekanizmalar kapsayıcı büyüme için büyük önem arz ediyor.
Zorluklar ve fırsatlar: Büyük çiftlikler dijital araçlardan yararlanırken, küçük çiftlikler yüksek maliyetler ve parçalı tedarik zincirleriyle karşı karşıyalar. Rapor, bu açığı kapatmak için stratejiler önermekte.
Başlıca öneriler
AgTech girişimlerinin desteklenmesi: Karma finansman, saha testi ve uzun vadeli finansman yoluyla finansmana erişimin iyileştirilmesi.
Kapsayıcı dijitalleşme: Küçük ölçekli çiftçilerin mali teşvikler, eğitim ve hibelerle desteklenmesi.
Gelişmiş veri kullanımı: Hassas tarım ve daha iyi karar verme mekanizmaları için birleşik bir veri ekosisteminin geliştirilmesi.
Kamu-özel sektör işbirliği: Kullanımın ve finansal desteğin yaygınlaştırılması için hükümetler, AgTech firmaları ve kooperatifler arasındaki ortaklıkların güçlendirilmesi.
https://www.gidahatti.com/haber/24601398/turk-tariminin-geleceginde-dijitallesme-var
Türkiye’de Tarıma Yönelik Dijital Teknolojiler – Bir İnceleme, aynı zamanda küçük ölçekli üreticilerin karşılaştığı zorlukları vurgularken, benimsemenin önündeki temel engelleri tanımlıyor. Türkiye’nin tarımsal gıda sistemlerinin kapsayıcı dijital dönüşümünü hızlandırmak için pratik, kanıta dayalı tavsiyelerin ana hatlarını çizen rapor, sektör genelinde verimliliği, üretkenliği, sürdürülebilirliği ve dayanıklılığı artırmak için dijital inovasyonu ölçeklendirmeye odaklanıyor.

“Tarımda dönüşüme ihtiyaç var”
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık, aşırı iklim koşulları ve tükenen kaynakların yarattığı zorluklara değinerek, 2050 yılına kadar 9.3 milyar insanı beslemek üzere küresel gıda üretiminin yüzde 60 oranında artırılması için tarımda bir dönüşüme ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi. “Tarımda dijitalleşme, özellikle küçük çiftçiler için hem fırsatlar hem de zorluklar barındırıyor” diyen Selışık, şöyle devam etti:
“Tarım sektörü, dijitalleşme ve yenilikçi teknolojilerin hızla yayılmasıyla birlikte büyük bir dönüşüm geçiriyor. FAO, akıllı tarım, erken uyarı sistemleri ve uydu tabanlı tarım uygulamaları gibi yenilikçi araçlar geliştirerek bu dönüşümün ön saflarında yer alıyor. Bu rapor, Türkiye’nin tarımsal gıda sektöründe verimliliği ve üretimi arttırmanın yanı sıra sürdürülebilirlik için bir yol haritası ve çözümler sunmaktadır. Raporun, tarıma yönelik dijital çözümlerin benimsenmesinde hem büyük hem de küçük işletmelere rehberlik edeceğini umuyoruz.”
“Türk tarım sektörü, çok sayıda güçlükle karşı karşıya”
Konuşmasına EBRD ve FAO arasındaki hem ulusal hem de dünya çapındaki güçlü ortaklığı vurgulayarak başlayan EBRD Türkiye Başkan Yardımcısı Mehmet Üvez, bankanın Türkiye’deki faaliyetlerinin önemli ölçüde büyüdüğünü ve geçen yıl 2.6 milyar Euro’yu aşan yatırım yaptığını ve tarım sektörünün bu portföydeki en önemli alanlardan biri olarak öne çıktığını söyledi. Raporun potansiyel etkisini vurgulayan Üvez, şunları söyledi:
“Türk tarım sektörü parçalanmış tedarik zincirleri, yüksek maliyetler, uluslararası piyasalardaki dalgalanmalar ve daha fazlası dahil olmak üzere çok sayıda aksaklık ve güçlükle karşı karşıyadır. Bu rapor, dijital teknolojilerin önemli bir etki yaratabileceği birkaç kilit alanda umut verici çözümler sunuyor. Raporda vurgulanan teknolojiler arasında yer alan akıllı sulama ve e-ticaret, risklerin daha iyi tespit edilmesine, daha zamanında ve doğru karar alınmasına ve su ve enerji gibi kaynakların kullanımının azaltılmasına olanak sağlıyor.”

“Dijital teknolojiler, tarımsal gıda sektörünün dönüşümü için kilit önemde”
FAO Yatırım Merkezi adına açılış konuşmasını online olarak gerçekleştiren Direktör Yardımcısı Nano Santos ise FAO Türkiye Temsilciliği ile EBRD’ye rapora katkılarından dolayı teşekkür ederek sözlerine başladı. Dijital teknolojilerin tarımsal gıda sektörünü dönüştürmedeki rolünü vurgulayan, raporun temel eğilimleri ve zorlukları analiz etmesi açısından öneminin altını çizen Santos, şunları kaydetti:
“Dijital teknolojiler tarımsal gıda sektörünün dönüşümü için kilit öneme sahiptir. Uzaktan algılama, sensörler, bağlanabilirlik, Nesnelerin İnterneti, büyük veri, analitik ve yapay zeka gibi teknolojiler verimliliği artırma ve kaynak kullanımını iyileştirme konusunda büyük umut vaat ediyor. Ancak bu teknolojilerin kamu yatırım politikaları ve özel sektörle işbirliği yoluyla nasıl yaygınlaştırılacağı başta olmak üzere pek çok zorluk da söz konusudur.
“Türkiye tarımında dijital teknolojilerin kullanımı düşük”
Son konuşmacı EBRD Bölgesel Tarım İşletmeleri Başkanı Wojtek Boniaszczuk ise raporun, “dijital teknolojilerin verimliliği artırmada ve yerel şirketler için finansmana daha fazla erişim de dahil olmak üzere yeni fırsatlar yaratmada oynayabileceği kritik rolü doğruladığını” belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dijitalleşme bu zorluklara umut verici bir çözüm sunarak doğal kaynakların ve enerjinin daha verimli kullanılmasını ve daha yüksek üretkenlik sağlarken doğanın korunmasını ve insanların istihdam edilmesini sağlıyor. Ancak potansiyel faydalarına rağmen, raporda da belirtildiği üzere, Türkiye’de tarım sektöründe dijital teknolojilerin kullanımı nispeten düşük kaldı. Bu zorlukların aşılması için hedefe yönelik yatırım, kamu-özel sektör ortaklıkları ve kapsayıcı büyümeyi destekleyecek finansal mekanizmalar gerekiyor.”
Rapor sunumu
Etkinlik, raporun yazarları FAO Yatırım Merkezi Kıdemli Kırsal Finans Sorumlusu Frank Höllinger ve FAO Yatırım Merkezi Ekonomisti Berkin Şafak Şener’in raporun bulgularına ilişkin sunumlarıyla devam etti. Yazarlar raporun sonuçlarını, araştırmalarında kullandıkları metodolojileri ve çiftçiler ve üreticiler için altyapı ve dijital araçlara erişimin mevcut durumunu detaylandırdılar. Raporun bulgularına dayanarak Türkiye’nin tarım sistemlerinin daha fazla dijitalleştirilmesi için tavsiyelerde bulunulmasının ardından katılımcılarla kapsamlı bir soru-cevap oturumu gerçekleştirildi.
Lansman etkinliği, tarım sistemlerinin dijitalleşme ile ilgili mevcut durumu üzerine bir panel tartışması ile sona erdi. Moderatörlüğünü EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri/Kurumsal Sektör Danışmanlığı Yardımcı Direktörü Nemanja Grgić’in yaptığı panelde Fikriye Berk (METOS Türkiye İcra Direktörü), Merve Cansın Kaplan (Sürdürülebilirlik, TAT Gıda Strateji ve İletişim Müdürü), Mahmut Sami Çiftçi (Toprak, Gübre ve Su Kaynakları Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürü), Gökhan Özertan (Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Profesörü) ve Emre Tunalı (Agrovisio Kurucu Ortağı). Panelistler, raporun bulgularını tartışarak, sunulan temel zorlukları ve çözümleri genişlettiler ve özellikle dijital teknolojilerin Türkiye’nin tarımsal gıda sistemlerini dönüştürmedeki rolüne odaklandılar.
Raporun başlıca bulguları
Dijital dönüşüm: GSYH’ye yüzde 5.5 oranında katkı sağlayan ve işgücünün yüzde 17’sini istihdam eden tarım sektörü dijitalleşmeyi benimserken, küçük çiftlikler teknolojiye erişim konusunda sıkıntı yaşıyorlar.
Yenilikçilik iş başında: 120’den fazla paydaşın görüşlerine başvurulan çalışmada; IoT tabanlı iklim kontrolünü, hassas tarımı ve dijital izlenebilirliği kilit çözümler olarak öne çıkartıyor.
Yatırım ve politika: Hedeflenen AgTech yatırımları, kamu-özel sektör ortaklıkları ve finansal mekanizmalar kapsayıcı büyüme için büyük önem arz ediyor.
Zorluklar ve fırsatlar: Büyük çiftlikler dijital araçlardan yararlanırken, küçük çiftlikler yüksek maliyetler ve parçalı tedarik zincirleriyle karşı karşıyalar. Rapor, bu açığı kapatmak için stratejiler önermekte.
Başlıca öneriler
AgTech girişimlerinin desteklenmesi: Karma finansman, saha testi ve uzun vadeli finansman yoluyla finansmana erişimin iyileştirilmesi.
Kapsayıcı dijitalleşme: Küçük ölçekli çiftçilerin mali teşvikler, eğitim ve hibelerle desteklenmesi.
Gelişmiş veri kullanımı: Hassas tarım ve daha iyi karar verme mekanizmaları için birleşik bir veri ekosisteminin geliştirilmesi.
Kamu-özel sektör işbirliği: Kullanımın ve finansal desteğin yaygınlaştırılması için hükümetler, AgTech firmaları ve kooperatifler arasındaki ortaklıkların güçlendirilmesi.
www.gidahatti.com/haber/24601398/turk-tariminin-geleceginde-dijitallesme-var