Dubai hem kişi başına düşen kafe-restoran sayısında çok ileri hem de küresel bir gastronomi merkezi haline geliyor. Türk yeme-içme sektörü de buraya yoğun ilgili. Bazı mekanların yılda 30-35 milyon dolar ciro yaptığı, garsonların yüksek maaşlara transfer edildiği konuşuluyor.
Dubai Mall’un en dikkat çekici noktalarından birinde, Burc Halife manzaralı, havalı bir lokanta. 163 katı, 828 metre yüksekliğiyle dünyanın en yüksek yapısı unvanını taşıyan binanın üzerindeki ışık oyunlarını izlerken bir şeyler yiyip içmek isteyenler için de ideal. Aydınlatma konusunda Dubai Mall’un ve Burc Halife’nin mutlak üstünlüğünü kabul etmiş, loş bir ortamda incelediğiniz menüde Bodrum Mandarin Chargrilled Salmon, Urla Meze, Cheese Böreği gibi tabaklara rastlıyorsunuz. Üstelik servisi Bolulu Görkem yapıyor.
Mekanın adı Urla. Uluslararası yeme içme sektörünün yükselen yıldızlarından biri haline gelen Dubai’de, Akdeniz mutfağı ağırlıklı bir lokanta. Adının tanıdık gelmesi tesadüf değil. Urla, Dubai’de son dönemde artan Türk lokantalarından biri. Ortakları arasında Atasay Kuyumculuk’un sahibi olarak tanınan Cihan Kamer’in yanı sıra Enis Ersavaştı var.
13 bin kafe-lokanta
Dubai’de Kamer’le beraber HuQQa ve Gal adlı mekanları da işleten Ersavaştı, Urla’yı “Covid çocuğu” olarak tanımlıyor. Küresel salgındaki aşılama ve takip aksiyonuyla Dubai’nin kendini “dünyadaki 7 büyük şehirden biri” olarak kabul ettirdiğini ve popülerliğinin bu sayede arttığını söylüyor.
Dubai Tourism adlı resmi kuruluş 2022 sonunda yayımladığı raporda, emirlikte 13 binden fazla kafe ve restoran bulunduğunu söylüyor. Bu istatistiğe göre, kişi başına düşen mekan sayısı New York’tan bile fazla. Daha da önemlisi; pahalı fine dining’ciler, Michelin’li şeflerin lokantaları da 3.5 milyon kadar yerleşik nüfusun bulunduğu bu 4 bin kilometrekarelik alana akın akın geliyor.
Tabii Türk yatırımcılar ve gastronomi öncüleri de öyle. Yakın zamanda en çok ses getirenlerden biri Mehmet Gürs oldu. Türkiye’nin en bilinen ve başarılı şeflerinden Michelin yıldızlı Gürs, Arraguna adlı lokantasıyla Dubai’ye geldi. Ersavaştı Türkiye’nin Dubai’yi Asya’ya, Afrika’ya ve son yıllarda Batı’dan gelen “expat”lar sayesinde Avrupa’ya açılan bir kapı olarak görebileceğini söylüyor.