Müge Akgün
Bu aslında sadece Türkiye’de yükselen bir değer değil tüm dünyada böyle bir eğilim var. Eskiden gazetelerin yeme-içme sayfalarında yer bulan restoranların açılması kapanması, pahalılığı, hatta şeflerin seyahatleri gibi konular artık manşetlere de taşınıyor, tartışılıyor.
Sorunların tartışılmasının sadece restoranların değil tüm taraflarıyla yeme-içme sektörüne büyük katkısı olacağını düşünüyorum.
Yeter ki hangi taraftan bakarsak bakalım empati yapma, karşı tarafı da anlama, kendimizi onun yerine koyarak da düşünme hasletini elden bırakmayalım.
Dijital çağ her alanda olduğu gibi yeme-içme kültürünü de etkiliyor. Her şeyden anlık haberimiz oluyor.
Özellikle pandemi sonrası hem malzeme temininden mutfağa, servisten karşılamaya restoranın her alanında çalışanlara bakış çok değişti, daha doğrusu değişmek zorunda kaldı.
Restoranlar kapandığında güvencesiz çalışan birçok insan zorlukla yaşamını sürdürdü, şanslı olanlar farklı alanlarda iş bulabildi.
Tekrar restoranlar açılmaya başladığında şefler, restoran sahipleri yanlarında çalışan elemanları geri döndürebilmek için, birtakım iyileştirmeler yapmak, ücretlerini arttırmak, daha iyi koşullar sunmak zorunda kaldılar.
Bu da bugün tüm dünyanın şikâyet ettiği restoranlarda fiyatların artmasının nedenlerinden biri oldu, malzeme fiyatlarının ve kiraların artmasının yanı sıra.