Prof. Dr. Aykut Gül: Tarımsal ürün piyasalarını anlamak

0
376

Geçen haftaki yazımda, gıda fiyatlarının yıl içi fiyat hareketliliğinden ve tarım ürünlerinin arz ve talep esnekliklerinin düşük olmasından kaynaklanan sorunlardan bahsetmiştim.

Bu yazıda ise yıl içi hareketliliğe bir ekleme yaptıktan sonra, yıldan yıla görülen üretim, fiyat ve gelir dalgalanmaları, bunun üretici ve tüketicilere yansımaları üzerinde duracağım. Öncelikle tarım ürünlerinin mevsimsel arz değişimlerini ve daha çok özel dönemlerden kaynaklanan talep oynamalarını iyi anlamak ve buna göre işletmecilik kararlarını vermek gerekiyor.

Ürün bazında talep esnekliklerinin farklı olması piyasada farklı etkilere yol açıyor

Karpuz gibi yaz aylarında tüketilen bir ürünün, kış aylarında pazarda yer almaması, hasat döneminde ise erkenci çeşitlerin fiyatlarının çok yüksek olması, bilinen ve her yıl yaşanan bir durum. Karpuz için bu dönemlerdeki kısa süreli fahiş fiyata yönelik şikâyetler genelde gündem olmaz. Çünkü herkes bilir ki bir-iki hafta içinde yoğun hasat başladığında fiyatlarda önemli düşüşler olacaktır.

Bir süre sonra fiyatlar o kadar düşer ki zaman zaman üretici ürününü hasat edemeyecek ve ürün tarlada kalacaktır. Çünkü fiyatlardaki düşüş, hasat, nakliye, işçilik vb. giderleri bile karşılayamaz duruma gelmiştir. Aslında benzer durum, bugünlerde yine sıklıkla tartışılan soğanda da görülüyor. Ancak iki ürün arasındaki en önemli fark, fiyat-talep esnekliklerinden kaynaklanıyor.

Soğan, yılın her döneminde mutfakta tüketilen, birçok yemeğin zorunlu bileşeni. Yakın ikamesi olmayan bir ürün olduğundan da fiyat-talep esnekliği çok düşüktür. Ramazan ayının ve bayramın hasat döneminin hemen öncesine gelmesi, stokların da azalması nedeniyle arzın minimum, talebin ise maksimum olduğu bir piyasada fiyat oluştu. Bunun sonucunda, talep esnekliği karpuz kadar yüksek olmadığından, kısa bir dönem için soğan fiyatları aşırı yükseldi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz