22 yılda; “enerji üretimini yerli kaynak ağırlıklı duruma getirebilmek için” ormanın ağacını kesip altındaki kömürü çıkarmaktan başka bir yol bulunmalıydı. Neredeyse çeyrek asır; 22 yılda Türkiye’de güneş, rüzgar, sudan enerji üretmek öne geçmeliydi. Ağaçlara ve ormana devlet korumasıyla pusu kurup “elektrikli testere ile saldırmak” ve bununla övünmek Türkiye’ye yapılmış en küstah kötülüktür. Pusucular! Biz bu 2 santralde 3 bin 100 işçi çalıştırıyoruz. Çalışanların yüzde 75’i bölge insanı diyerek övünüyorlar. İşçilerin çocuklarının eline “Anne babam işsiz mi kalacak” pankartı verip basına servis ederek; “ya ormanı keselim ya da işsiz kalırsınız” tehdidi savuruyorlar. Termik Santral’de çalışan bölge insanı işçileri ellerinde Türk bayrağı ile yürüyüş yaptırıyorlar. Kime karşı? Orman kesilmesin diyen Türklere karşı. Pusucular! Ya ormanı verin. Ya da elektrik yok. Tehdidi savuruyorlar. İktidar, Tarım Bakanı, Enerji Bakanı, İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı, mahkemeler, yargıçlar, bilirkişiler pusucularla bir oldu. İnsanlar bunun için ağaçlara sarıldı.