Mine Ataman: Pazarlamanın yeşil maniplasyonu

0
300

Doğa uyandı, yaşanan her türlü felakete rağmen ağaçlar çiçek açıyor, arılar sıcağı görünce yollara düşüyor. Nevruz’u kutluyoruz, kuzuları kucaklayacağız birkaç güne. Beklediğimiz yağmurlar gelmiyor, “bardaktan boşalırcasına yağanlar” can alıyor, canımızı acıtıyor.

Anadolu’da “kısa bir ölüm derler kışa.” Bu kış pek uyuyamadık ne zaman gözlerimiz dalsa elim bir felaketle uyandık. 4,5 milyar yıllık medeniyetin, ferahlatan nimetleri yanında insana yük hezeyanları var.

Modern zamanların “her şeyi bilen cahilleri, manipülatörleri” sosyal medyanın dehlizlerinde “bilim dışı algılarla” geleceği örseliyor. Dünyaya yön veren pek çok şirket /isim profesyonel bir stratejiyle zihinleri maniple edip, geleceğin çarkına çomak sokuyor.

Tüm dünya “şefkatli şiddet” kavramını tartışıyor, insanlığın, gözüne baka baka yeşil yıkama yapıyorlar, kandırıyorlar. Yeşil yıkama; “bir şirket veya kişinin, çevresel etkilerini azaltmak yerine, aldatıcı reklam yöntemleriyle marka imajını toplumun önem verdiği kavramlarla yönetmek” olarak tanımlanıyor.

“İklim dostu, sürdürülebilirlik, ata tohumu, çevre dostu” gibi kavramlar kapanın elinde kalıyor. “Karbon ayak izini” diline pelesenk edenlerin yaşam izi duble yol, atıksız mutfağı anlatanların atıklarından buradan Ay’a yol oluyor. Yaptıkları teknoloji yatırımlarını pastoral Anadolu manzarasında veren GSM şirketlerinin depremde nasıl yetersiz olduklarını gördük.

Köyleri, tarımı, dijitalleşmeyi önemseyen reklamları yeşil yıkama çabalarının ürünü. Norveç Tüketici Otoritesi, H&M’e “bilinçli” koleksiyonunun pazarlamasında “yeşil terminolojinin muğlaklığından ve algısından” yararlandığı, yeşil yıkama yaptığı gerekçesiyle soruşturma başlattı. MCKinsey’ye göre etik markalara daha saygı duyan Z kuşağının yüzde 73’ü her nedense hızlı moda ile gezegeni kirletmeye devam ediyor, sözde çevreciler.

1 kg kumaş yapmanın maliyeti 23 kg sera gazı. Nestle markası 2025 yılına kadar tüm ambalajlarını yüzde 100 geri dönüştürülebilir olmasına yönelik bir bildiri yayınladı, oysa değildi, Greenpeace tepki gösterdi. Starbucks’ın “samansız kapağının” aslında eski kapaktan daha fazla plastik içerdiği anlaşıldı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz