Lezzetli bir yumurtanın sarısının, sıcağa yakın bir ısısı, akıcı bir kıvamı olması gerekir. Yumurtanın beyazı ise ipek bir örtü gibi sarıyı sarıp sarmalamalıdır.
Hem ucuz hem besleyici hem de kurtarıcı olan yumurta da sınıf atlamaya hazırlanıyor!
Geçenlerde bir gazetede gözümü çarptı, o da zam sıralamasında epey yukarı tırmanmaya başlamış.
Tanesi 8 lirayı bulmuş.
Aslında yumurtaya zam işi, ekonomi yazarlarını ilgilendiriyor.
Ama bu kaz ben de işin içine girip, yumurtanın öteki yüzünü anlatmaya çalışacağım!
“Ben, yumurta dahi kıramam!”
Bu cümleyi daha çok, mutfakla ilişkilerinin olmadığını vurgulamak isteyen erkekler kurar.
Bu kadar basit bir işi yapamamakla insan nasıl övünür ki? Aslında, “ben öyle kadınsı işlerin adamı değilim” demek isteyen “sert” erkeklerin övündüğü bir yeteneksizlik yumurta kıramamak.
Nasıl kırılacağını anlatayım: Bir yumurtayı elinize alın, tavanın kenarına yavaşça vurun. İki baş parmağınızla çatlayan yeri birbirinden ayırıp, yumurtayı kabın içine koyun. İşte bu kadar basit.
Bunu öğrenmek için en fazla iki-üç yumurta harcarsınız.
Yumurtanın kırılması önemli değil, iş pişirilmesinde. İşte bu iş oldukça zor. Her babayiğitin becerebileceği bir şey değil. Kuralı var, ölçüsü var, kimyası, fiziği var.
Yumurta nasıl pişirilir derken, önce yumurtayı nasıl yemek istediğinize karar vermelisiniz. Rafadan mı, benim sevdiğim gibi kayısı mı, katı mı, çılbır mı, omlet mi, yağda mı?
Yumurta, mutfağın sessiz yıldızıdır. Sesini çıkarmaz ama ondan yapılan yemek çeşidi saymakla bitmez. Ünlü Fransız şef Escofier‘in defterinde, tam 300 çeşit yumurta tarifi olduğu öne sürülür. Yumurta ayrıca pastane sektörünün en sevgili malzemesidir. Yediğiniz muhteşem tatlıların içinde mutlaka yumurta vardır.
Yumurtanın işlevi sadece karın doyurmak, yemeklere lezzet vermek değildir. Onu, fikrini beğenmediğiniz kişinin kafasına atarak protesto da yapabilirsiniz. Yani yumurta, muhaliflerin en sevdikleri silahtır.
İşin protesto kısmını bırakıp, işimize bakalım.
Bence, lezzetli bir yumurtanın sarısının, sıcağa yakın bir ısısı, akıcı bir kıvamı olması gerekir. Yumurtanın beyazı ise ipek bir örtü gibi sarıyı sarıp sarmalamalıdır.
Fizikçi Nicholas Kurti, lezzetli yumurtanın nasıl haşlanması gerektiğini şöyle açıklar: “Kaba, sadece yumurtaları örtecek kadar su koyun, ne az ne de fazla. Daha sonra kabı yüksek ateş üstüne koyun. Kaynama başlayınca ateşi hemen söndürün. Yumurtaları 6 dakika kadar kaynamış suyun içinde bırakın. Sonra soyup yiyin.”
Ben, ustanın söylediklerini yaptım, ortaya gerçekten de kıvamında pişmiş kayısı yumurta çıktı.
Eğer tavada yumurta istiyorsanız, bunun da formülü var. Tavaya kırdığınız yumurtanın beyazı, ısı 65 dereceye geldiğinde katılaşmaya başlar. Isı 80 dereceye vardığında, pişirmenin durdurulması gerekir. Çünkü, bundan sonra yumurtanın beyazı lastik kıvamına gelir.