Şeyda Öztürk
Sezonun başlamasıyla birlikte balıkçı teknesi olan gırgırlar da Marmara Denizi’ne indi. Uzmanlar, denizde gırgırlar yüzünden fazla avlanmanın yaşandığını ve ekosistemin zarar gördüğünü dile getirdi.
Balıkçılık sezonu 1 Eylül itibarıyla başladı. Halihazırda müsilajla uğraşmaya devam eden Marmara Denizi başta olmak üzere bir balıkçı teknesi türü olan gırgırlar da ava çıktı. Bu tekne türüyle balıklar, üremelerine dahi izin verilmeden avlanıyor. Gırgır avcılığı ekosistemde büyük bir soruna yol açarken, fazla avlanma ve yavru balıkların ölümüne neden oluyor.
İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saadet Karakulak, gırgır tekneleriyle yapılan endüstriyel balıkçılığın dünyada sınırlandırıldığını söyledi. Gelişmiş ülkelerde geleneksel balıkçılığın desteklendiğini belirten Karakulak, “Dünyada proteinin yüzde 25’i su ürünlerinden karşılanıyor. Balıkçılık yapılması gereken bir faaliyet. Ancak balıkçı filolarının büyümemesi hatta balıkçılık teknelerinin azaltılması yönünde tavsiyeler var” dedi. Gırgır balıkçılığının kontrol altında tutulması gerektiğini söyleyen Karakulak, “Gelişmiş bir ülke olmamıza karşın balıkçılıkta bir kural getiremedik. Denetim ve kontrol mekanizmasının geliştirilmesi gerekiyor. Balıkların sürdürülebilir olması için denizde belirli oranda canlı bırakılmalı” diye konuştu.
(Saadet Karakulak)
‘İSTİLACI TÜRLER DE VAR’
Marmara Denizi’nin hâlâ daha hassas bir deniz olduğunu hatırlatan Karakulak, “Denizin üzerinde baskı ve bozulma var. Müsilaj tehlikesi geçmiş değil. Dipte yer alan müsilaj tekrardan yukarı çıkabilir. Bunun yanında istilacı türler de yer alıyor. Burada da balıkçılık buna uygun olarak ve belirli oranda yapılmalı. Müsilaj Bilim Kurulu’nda yer alırken balıkçılıkta gırgır teknelerinin sınırlandırılmasını istemiştik. Gırgır teknelerini yoğun olarak görüyoruz. Ekosistemi koruyamıyoruz. Bu şekilde avlanan balığa ihtiyacımız var. Hamsi denizde yeteri kadar olsun ki müsilajı engellesin” dedi.