Kanun korumazsa maden yaşatmaz, Deniz Ataç / Tema Yönetim Kurulu Başkanı

Muğla ve çevresinde ruhsatlı alanlar içerisindeki tüm kömür ocakları faaliyete geçtiğinde 60 köy yok olacak ve kent ciddi bir su sıkıntısı tehdidi ile karşılaşacak. İşte tam da bu nedenle insanlar “Akbelen giderse her yer gider” diyerek nöbet tutuyor.

Son günlerde hepimizin gündeminde Akbelen var, yüreklerimiz Akbelen’de atıyor. Ağaçlara sarılan köylüler “Akbelen giderse her yer gider” diye feryat ediyor. Neden böyle söylediklerini IV. grup maden ruhsat oranlarını tespit etmek için yaptığımız çalışmadan söz ederek anlatayım.

2019 yılından beri Maden Petrol Arama Genel Müdürlüğü’nden (MAPEG) il bazında ruhsat haritalarını satın alıyoruz. Bu haritalar üzerinde maden gruplarından sadece IV. Grup madenlere ait ruhsatlara odaklanıyoruz. Altın, gümüş, platin, bakır, kurşun, çinko, demir, krom, cıva, kobalt, linyit kömürü, taş kömürü, asbest, bor vb. metalik madenler ile uranyum, toryum, radyum gibi elementleri içeren radyoaktif mineraller ve diğer radyoaktif maddeler içeren bu grubu özellikle seçmemizin nedeni, çıkartma ve zenginleştirme faaliyetlerinin ekosistem üzerinde geri dönüşü olmayan tahribatlar yaratması.

Karşılaştığımız tablo endişe verici

Söz konusu madencilik faaliyetlerinin Kaz Dağları, Eğrigöz Dağı, Cerattepe, Fatsa, Tokat, Erzincan, Tunceli, Muğla gibi ülkemizin ekosistem zenginliği, tarihi, kültürel varlığına sahip coğrafyalarda yapılabiliyor olması doğal varlıklarımız ve yaşam üzerindeki tehdidin büyüklüğünü bizlere gösteriyor.

Vakıf olarak 2019 yılından bugüne kadar bu konuyla ilgili 28 il üzerine çalıştık ve karşımıza endişe verici bir tablo çıktı. 28 ilin yüz ölçümünün ortalama yüzde 67’sinin IV. grup madenlere ruhsatlı olduğunu tespit ettik. Bu tespitten yola çıkarak ve üzülerek söylüyorum ki şu anda milli parklardan içme suyu havzalarına, orman alanlarından arkeolojik sit alanlarına kadar ülkemizin hemen her yerinde verilmiş maden ruhsatları var, yani madencilik faaliyetleri yapılabilir.

Bunlar sadece IV. grup madenler

Yıllardır kömür madenlerine ve termik santrallerin tehlikesi altında olan Muğla ve çevresine ait ruhsat verilerini içeren haritaları 2020 yılında satın aldık ve çalışmalarımız sonucunda ilin yüzölçümünün yüzde 59’unun IV. grup madenlere ruhsatlı olduğunu tespit ettik.

Hazırladığımız rapora göre; Muğla ve çevresinde orman alanlarının yüzde 65’i, tarım alanlarının yüzde 48’i, mera alanlarının yüzde 35’i, korunan alanların yüzde 63’ü, milli parkların yüzde 85’i, yaban hayatı koruma alanlarının yüzde 90’ı ve Önemli Doğa Alanları’nın yüzde 51’i IV. grup madenlere ruhsatlandırılmış durumda.

Hatırlatmak isterim, bu oranlara sadece altın, gümüş, bakır, kömür gibi IV. grup olarak adlandırılan madenler dâhil. Örneğin Muğla’da adım başı rastladığımız taş ocakları ve mermer ocakları bu oranlara dâhil değil. Bu gruplar da eklendiğinde ruhsat oranlarının yüzde 59’dan daha büyük olduğunu görürüz.

Muğla ve çevresinde madencilik faaliyetlerinin doğal varlıklar üzerinde oluşturduğu tehlikenin yanında, ruhsatlı alanlar içerisindeki tüm kömür ocakları faaliyete geçtiğinde 60 köy yok olacak ve şehir ciddi bir su sıkıntısı tehdidi ile karşı karşıya kalacak. İşte tam da bu nedenle insanlar “Akbelen giderse her yer gider” diyerek nöbet tutuyor.

Bu haritada kırmızı alanlar işletme, turuncu alanlar arama, sarı alanlar ise ihale aşamasındaki ruhsatlı alanlara işaret ediyor. Harita bize Muğla ve çevresinin yüzde 59’unun IV. grup madenlere tahsis edildiğini gösteriyor.

Muğla; zengin doğal varlıkları, kültürel özellikleri, 1500 km’lik kıyıları ve topraklarının tarıma elverişliliği nedeniyle ülkemiz için çok önemli bir coğrafya.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Aylin Öney Tan Evrensel kültür çay

Dünya Çay Günü geliyor. Çay bizim için çok önemli,...

Tomurcuk çayın fiyatı belli oldu

ÇAYKUR, beyaz çay üretiminin hammaddesi olan tomurcuk çayın kilogram...

Ticaret Bakanı Bolat duyurdu: 3 defa yakalanan firmalara kapatma cezası geliyor

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Fahiş fiyat uygulayan işletmeleri tespit...

Çiftçi ürettiğini satamıyor, tüketici ise pahalıya alıyor

Hataylı çiftçiler ürettikleri ürünlerini satacak pazar bulamazken, tüketiciler ise...