Anne tarafından sanayici bir aileden gelen fakat aile işinde çalışmamış, kendi kurumsal finansman şirketini kurmuş biriyim. Aile şirketimizde çalışmadım çünkü gel çalış diyen olmadı. Büyüklerimiz, nesil geçişini yapamadılar ve yönetimi daima kendilerinde tutmayı tercih ettiler. Harika bir şirket kurulmuş, sektöründe bir zaman yüzde 50 pazar payına ulaşmışken; sonrasında şirketimiz yeni nesle geçemediği için küçüldü. Öyle ki şirketimizi dünyanın en önde gelen yabancı şirketlerinden birine 2022 senesinde büyük ortaklarımızla birlikte sattık ve işten çıktık.
2020 yılıydı. Üyesi olduğum TAİDER’in (Türkiye Aile İşletmeleri Derneği) İstanbul temsilciliğinde görev yapıyordum ve aile şirketlerinin sıkıntılarını ve sıkıntıların çözümlerini öğrenmeye çalışıyordum. Telefonum çaldı. Hattın ucunda şu anda TÜSİAD Başkanı olan, dönemin TÜRKONFED (Türk İş Dünyası Konfederasyonu) Başkanı Sayın Orhan Turan vardı. “Kaan, Anadolu’yu dolaşmak ve finansman yöntemleri ile ilgili aile şirketlerini bilgilendirmek ister misin? Hadi seni daha aktif bir STK’cı yapalım. Bir düşün!”dedi… Düşünmedim. O gün o teklifi anında kabul ettim ve önümde muazzam bir pencere açıldı.
TÜRKONFED bünyesinde 4. senemde beni Başkan Yardımcılığına layık gören Sayın Başkanım Süleyman Sönmez ve tüm TÜRKONFED’deki İcra ve Yönetim Kurulu üyelerimizle, Federasyon ve derneklerdeki yol arkadaşlarımla birlikte Anadolu’yu geziyoruz. Her iki, üç haftada bir başka bir şehirdeyiz. Bizi yetiştiren ülkemize yararlı olmaya çalışıyoruz.
TÜRKONFED bünyesindeki 26’sı bölgesel, 5’i sektörel olmak üzere toplam 31 federasyonla bunlara bağlı 365 üye dernek üzerinden 100 bine yakın şirketi kendi çatısı altında birleştiriyor ve Türkiye dışında 78 ülkede faal. Çatısı altındaki şirketler vasıtasıyla Türkiye dış ticaretinin yüzde 83’ünü, tarım ve kamu dışı kayıtlı istihdamın yüzde 55’ini geçekleştiriyor; bağımsız ve gönüllü yapısı dikkate alındığında Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü olma özelliğini taşıyor.