İskender Aruoba: Sanayi ve Tarım Bakanlarımız dikkatine…

Bizim dar gelirli bir insanımız ile bir İsviçreliyi karşılaştırmak ne kadar hakkaniyetli olur?

Bu zatlar ile hâlâ görüşemedim. Ülkenin yegâne çıkış noktasında bu iki zat oturuyor (veya 8 – 9 bin ton altın bulmak lazım!). Kendileri ile yüz yüze konuşamaz isem gördüğümü, duyduğumu yazacağım. O zaman bazı subjektif varsayımlar söz konusu olacak. Halbuki tam objektif yazmak istiyorum.

Serbest pazar ya da kapitalizm sisteminin babası Adam Smith‘ten bahsetmiştim. Bu zat aslında yaşadığı çağda ekonomi üzerine değil “ahlak ve felsefe” üzerine yazdığı eserler ve fikirleri ile daha çok tanındı.

The Theory of Moral Sentiments/Ahlaki duygular Teorisi” adlı kitabında çok kabaca “Serbest pazar ekonomisi uygulayacak toplumlar ‘iyi ahlaklı’ olmalıdır” demeye getiriyor.

Birleşik Krallık’ta (İngiltere’de) Adam Smith Enstitüsü dünyanın önde gelen düşünce kuruluşlarından biri. Bağımsız, kâr amacı gütmeden, araştırma ve medya yorumları ile eğitim programları ile serbest piyasayı (kapitalizmi) destekliyorlar.

Temel fikirlerini “Daha zengin, daha özgür ve daha mutlu bir dünya yaratmak için serbest piyasaları kullanmak.” olarak özetliyorlar.

En başta “düşünme ve açıklama hürriyeti ve bunu koruyacak adaletten” bahsediliyor.

Bunun yolları ise şöyle:

  • Ekonomiyi büyüten düşük, basit, sabit vergiler
  • Çocukların eğitiminde tam özgürlük
  • Özel sektör yönetimli, kamu finansmanlı sağlık sistemi
  • Ticaret özgürlüğü ve göçmenlere liberal bir göç sistemi
  • Herkesin ev sahibi olabilmesinin sağlandığı planlama
  • Temel, makul gelire dayalı, basit bir refah sistemi
  • Özel bankaların her türlü kurtarılmasına son verilmesi

Bu temel fikirlerin oluştuğu tarih ve yer incelendiği vakit, Adam Smith’in 1700’lerde yaşadığı dünyanın ve özellikle Birleşik Krallık’ın yeni fikirlere açık değil, hatta aç olduğu görülür.

Bir başka İskoç, mühendis James Watt, buhar makinesini kullanılır hâle getirmiş, Katolik Papa’nın otoritesini reddeden İngiltere Kilisesi kurulmuş, insanlar üzerinde her çeşit baskı kuran Katolik anlayış karşısına çok daha kuvvetli, çok daha az bağnaz, dogmalardan kurtulmuş bir Din Reform’u ile Protestan Din anlayışı gelişmiş ve yerleşmiş ve bir anlamda hâlâ devam etmekte olan Rönesans yani “yeniden doğuş” gerçekleşmişti. Yani Adam Smith’in öyle ya da böyle doğması, düşünmesi ve yazması vakti gelmişti.

Ben bunları yazarken, TV’de bir haber gösteriyorlar:

İsviçre’de çeşitli tarım ürünleri üreten bir kuruluş, bir çiftlik, arazinin bir köşesine basit bir ambar yapmış, içinde çeşitli ürünlerini perakende paketlerde yerleştirmiş, üzerine fiyatlarını yazmışlar; (bunlar daha ucuz çünkü doğrudan üreticiden geliyor). Ancak tuhaf bir şekilde içeride tezgâhtar, kasa veya kasiyer yok. Ortada bir kutu ve içinde paralar, yanında da bir ATM ödeme makinesi var. Yani istiyorsan alıyorsun, gidip parayı kutuya koyuyorsun.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

112 Milyon Liralık Tarımsal Destekleme Ödemesi Hesaplara Aktarılıyor

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından sağlanan tarımsal destek ödemeleri...

5 yılda Türkiye’nin en büyüğü oldu: Nusret’e bile satıyor

Amasya’da beş yıl önce köyündeki tarlasına safran bitkisi tohumları...

COP29: ‘İklim krizine çare’ iyimserliği geride mi kalıyor?

https://www.youtube.com/live/lAfzo0sU5D0?feature=shared İklim değişiklikleri, bilimsel olarak klimatoloji dalına göre incelenen bir...

Migros sürdürülebilirlik anlayışı ile fark yaratan projelere imza atıyor

Migros, merkezine aldığı sürdürülebilirlik anlayışıyla önemli projelere imza atıyor....