İrfan Donat: Gıda fiyatlarında sert bir kış bizi bekliyor

Gıda enflasyonu ekimde yüzde 4.33 artarak vites yükseltti. Artan maliyetler, piyasalardaki belirsizlik ve üretici fiyatlarındaki memnuniyetsizlik piyasayı öngörülemez hale getiriyor. Baskılanan üretici fiyatlarına iklimsel riskler de eklendiğinde gıda açısından bu kış sert geçecek gibi görünüyor.

Sonbaharın son demlerinde gıda fiyatlarındaki artış ivme kazandı. Ekimde yüzde 4.33 artan gıda enflasyonu yıllık bazda yüzde 45.28 yükseldi.

Özellikle sebze ve meyve fiyatlarındaki artış dikkat çekici…

Ekimde aylık bazda taze sebze fiyatları yüzde 25 artarken, taze meyve fiyatlarındaki yükseliş yüzde 12.8’e ulaştı. Tarla ürünlerinden sera ürünlerine geçişin olduğu dönemlerde sebze ve meyve fiyatlarında gözlenen artışlar olağandır diye düşünebilirsiniz ama söz konusu oranları sadece bu geçiş dönemine bağlamak pek mümkün görünmüyor.

Ayrıca ekimde fiyatı artan gıda ürünleri sebze ve meyve grubuyla sınırlı değil. Son bir ayda çay yüzde 9.2 zamlanırken, sıvı yağlardaki fiyat artışı yüzde 8.2 seviyelerinde. Un ve tahılların yüzde 7.2 arttığı son bir ayda, avlanma sezonu olmasına rağmen balık fiyatları yüzde 6.6 yükseldi. Makarnanın yüzde 5.1 yükseldiği ekim ayında fırıncılık ürünlerinin fiyatları da yüzde 4.4 artmış görünüyor.

Tarımda planlı üretim dönemine geçilse de pratikte henüz tam karşılığı yok. Finansal açıdan köşeye sıkışmış durumdaki çiftçinin kafası karışık, yeni planlama döneminde yeni belirsizlikler var.

Daha genel bir ifadeyle belirtmek gerekirse gıda sepetinde işlenmemiş gıdalarda fiyat artışı yüzde 6.8’i bulurken, işlenmiş gıdada yüzde 2.2 seviyesinde.

Tabii tüm bu veriler Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) ait. Çarşı, market ya da pazarda aylık artışın çok daha yüksek olduğunu iddia edenlere itirazımız yok.

Peki gıda fiyatlarındaki bu yükseliş önümüzdeki aylarda durulacak mı yoksa daha sert bir tabloyla mı karşılaşacağız?

Bu sorunun yanıtına ister resmi kurumların hesaplamaları ister vatandaşın kendi hesabı üzerinden bakalım fark etmez. Mevcut konjonktürde bu kış, tüketici için zorlu bir sürecin habercisi gibi görünüyor.
Gıda önümüzdeki dönemin enflasyon hedefini saptırabilecek en kritik ürün grupları arasında yer alıyor dersek yanlış olmaz.

Tarımda maliyet-fiyat kaynaklı artan kırılganlık, arz-talep tarafındaki belirsizlik, piyasalardaki öngörülemezlik ve olası iklimsel sürprizler yüzünden kamu yönetiminin evdeki enflasyon hesabı çarşıya uymayabilir.

Gelin bu savımızın altını ürün bazında sektördeki mevcut gelişmeler ışığında biraz dolduralım.

Et fiyatları ithalatla frenleniyor

TÜİK’e göre ekim ayı gıda enflasyonunda fiyatları gerileyen ya da sınırlı bir artış kaydeden ürün grubu arasında et, süt ve süt ürünleri yer alıyor.

Son 1 ayda dana etinin aylık bazda yüzde 2.1 gerilediğini görüyoruz. Kuzu ve tavuk etinde ise sırasıyla yüzde 0.32 ve yüzde 0.54 gibi yataya yakın sınırlı artışlar söz konusu. Ama aynı dönemde sakatat fiyatlarının yüzde 6.6 arttığı göze çarpıyor. Kırmızı et fiyatları gerilerken ya da yataya yakın seyrederken sakatat fiyatlarının aylık bazda yüzde 7’ye yakın artması normal mi?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Tanesi 8-9 TL’ye çıkan yumurta hem esnafı hem de tüketiciyi zorlamaya başladı.

Yumurta fiyatlarına iki hafta içinde peş peşe zam geldi....

Tarım sektörü, istihdam kapısı olmaktan çıktı

Tarımın istihdam payında 2005’ten 2024’ün ikinci çeyreğine 10,5 puanlık...

2005’ten bugüne organik ve iyi tarım desteği 11 milyar liraya ulaştı

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın organik tarım destekleri 2005'ten, iyi...

TZOB Başkanı Bayraktar’dan kuraklık uyarısı: Hububat ekimleri yapılamıyor

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar,...